YOL AÇAN ÖĞRETMENLER

İdealist düşünceleriyle öğretmenliğe başlayan genç öğretmen adayları birkaç yıl sonra ideallerinden vazgeçip klasik öğretmen formatına bürünmekte çok geç kalmıyor.Öğretmenler sistematik eğitim yetersizliği ve içinde bulunulan olumsuz şartlarla kısa sürede kendilerini yılgınlık içinde buluveriyorlar.Kendi yolu açık olmayan bir öğretmeni öğrencileri için yol açıcı olması bu nedenle imkansızlaşıyor.Bir kere öğretmelik yapmaya hak kazanan eğitimciler,ciddi denetimlerden geçmeden emekliliklerine kadar işlerine devam ediyorlar.
Diğer yandan öğrencilerin sınıf geçmede ki kolaycılığı yüz binlerce sıfırla sonuçlanıyor.Bütün olumsuz şartların bıktırmasına rağmen yinede eğitimciler kendilerini diri tutmak için birçok etkinlikte bulunabilirler. “Yaşamak her gün yeniden tazelenmek” demekse,üniversite de alınan eğitimle uzun bir maratona çıkılamayacağı apaçık ortadadır.Çünkü her sabah,klavyeyi bakmadan kullanan öğrencilerle enter’i korkarak tıklayan öğretmen arasındaki fark açılmaktadır.Eğitim sisteminin artık yol açan öğretmenlere ihtiyacı vardır.


Neler yapılabilir?

EĞİTİM SEFERBERLİĞİ ANADOLUDAN BAŞLAMALIDIR
Ülkemiz insanı bugün en fazla eğitim eksikliğinin sancısını çekmekte.Anadolu,dünyanın kalbi gibidir.Her yönüyle;tarihi,kültürel,medeni,dini…Böyle hassa noktada yaşayan bizlerin sorumlulukları da bizimle sınırlı olmaktan çıkıyor,bütün dünyaya karşı bir sorumluluğa dönüşüyor.Yapılması gereken akıl kapılarını da açacak ve gerekli bilgi akışını sağlayacak gayret ve çaba içinde olmaktır.Çünkü Anadolu’da özünü koruyan ve kovalayan ruhun temsilcileriyle doludur.
Öncelikle zenginlerimizin ilköğretimden üniversiteye kadar her alanda okullar açmasını ve Anadolu’nun her köşesine ulaşmayı hedeflemesini arzulamaktayız.Zeki öğrencilerin tahsilinin sonuna kadar ücretsiz ve hatta bütün ihtiyaçları karşılanarak yetiştirilmeleri sağlanmalıdır.Bu üstün zekalı çocuklar bir lütuftur,eğer kıymeti bilinmezse ülke en değerli cevherlerini heba etmiş olacaktır.

O halde öğretmen kimdir?

Bilgiyi yürürken hasbelkader rastladığımız bir şey olmaktan kurtarıp,önümüze çıkaran adamdır.
Bilgiyi,ona talip olana zamanında ulaştırır.
Öğretmen,varlığıyla öğrenciyi bilgiye kışkırtmalıdır.
“Öğrenmenin de maliyeti vardır;Önceden öğrenen indirimli fiyattan,otoriteden öğrenen özgürlük bedeliyle;deneyerek öğrenenler etiket fiyatından;hayattan öğrenenler gecikme zammıyla;hayattan da öğrenmeyenler boşa gitmiş hayatlarıyla öğrenirler”.(A.Miller)


Ülkü Tamer’in dizelerinden:


“O artık başka bir çocuk olmuştu
Yüzünü kanla yıkıyordu sabahları
Alaca karanlıkta.
Öğleye kadar kaynakçıda çalışıyordu
Sonra okula gidip kulaklarıyla görüyordu kara tahtayı
Göz bebeklerine yürüyordu
Elinde tuttuğu tebeşir
Bilirdi yoksulluğun haritasını yapmayı
Ama öğretmeni
Avrupa haritası istiyordu ondan”.


GÖNLÜNE GİRMEDİĞİMİZ ÖĞRENCİNİN KAFASINI AYDINLATAMAYIZ

Öğretmenlik moral mesleğidir.Bu zor ve çok sabır isteyen meslekte öğretmeni,başarılı olmak için çalışmaya ne motive edebilir? Paranın iyi bir motivasyon unsuru olduğu malum,öğretmen maaşları artarsa bu meslek daha çok itibar kazanır,demek yanlış değil.
Öğretmeni asıl motive eden ‘modeldir ’Öğretmen kimi model olarak alırsa onun gibi olmak ister ve onun gibi çalışır.
Hz.Muhammed(sav)çok başarılı bir öğretmendi.Herkesin gönlünde taht kurdu.Başarısını insanları sevmesine ,onlar için çalışmasına ,kendini onlara adamasına ve her şeyini onlarla paylaşmasına borçlu…Bütün bu fedakarlıkları niçin yaptı?İmanı onu fedakarlığa sevk etti…
Öğrenmenin ve öğretmenin insana zevk verdiğini anlatmalıyız.Allah(cc) insan beynini öğrenmek için yaratmıştır.İnsan yeni bir bilgi öğrendiği zaman ‘serotinin’ denilen mutluluk hormonu salgılıyor.

Öğrencinin gönlünü kazanmak için bir dizi beceriye sahip olmak gerekir.
&İdealist olmalı
&Öğrencileri kendi çocukları gibi sevmeli
&Öğrenci psikolojisini bilmeli
&Sabır taşı olmalı
&Dil öğrenmeli,çok okumalı
&demokrat olmalı,sürekli kendisini yenilemeli
&Cesur öğrenciler yetiştirmeli,medeni cesaret sahibi olmalı