6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1615
Okunma

] Lütfen canını yakmayın!
Bu sözler dudaklarımdan dökülürken annemi muayene eden doktor sertce dışarda beklememi söyledi.
Annemin karnında tuhaf bir şişlik vardı.Hastahaneye geliş sebebimiz buydu. .İlk iki gün farketmediğimiz şişlik artık o kadar belirgindi ki sıramızın gelmesini beklerken bir bayan bize yanlış yerde ollduğumuzu doğumhanenin üst katta olduğunu söyledi.Annem kızgınlıkla baktı:"Evladım ben 55 yaşındayım.Dalga geçmeye utanmıyormusun! dedi.
Canım annem...
Tam 6 çocuk dünyaya getirmiş ve tüm doğumlarını da köydeki ebe tarafından gerçekleştirmişti.
İçerde ise en az 6-7 tıp öğrencisi kızlı erkekli başındaydı ve hocalarının anlatmasını büyük bir dikkatle dinliyorlardı.
Kapıya iyice kulağımı dayayıp tüm olanları anlamak istiyordum ama tek duyabildiğim doktorun annemi azarlar tonda ki sesiydi:"teyze,çamaşırınızı size çıkarmanızı söylemiştim.Hemşireee! Şu hastayı hazırlayın.
Ve koşarak gelen bir hemşire, ardından canım annemin sessizce ağlaması,
dışarda kahrolan ben.
Mutsuz geçen çocukluğumun ardından yoksuzluk ve canım anneme destek olabilmek için okulumu bırakmak zorunda kalmam....
Tüm bunlar bir film şeridi gibi önümden geçiyordu.Hayat bize hiç de adil davranmamıştı.
Doktor soğukkanlılıkla:
"Anneniz kanser.Rahim kanseri , dedi.
Yıkılmıştım...
Gözyaşlarımdan önümü göremiyordum.Doktor, yine soğukkanlı bir ifadeyle medanetli olmamı , bu şekilde anneme bir faydam olmayacağını söyledi.
sakinliğimi korudum. Çünkü bu şekilde davranmamız bize çok küçükken annem tarafından öğretilmişti.
Babam anneme şiddet uyguluyordu. İçimizde fırtınalar kopuyor ama biz yerimizden kımıldayamıyorduk,içimizden ağlıyorduk...Ben gözlerimi sımsıkı yumardım .Hemen uyumak isterdim. Sabah olsun isterdim . Çünkü; sabah olunca babam işe gidecekti
Çocukluk işte...
Doktor koyduğu tanıyla ,yıktığı bir dünyanın farkında olmadan sıradan bir reçete yazar gibi, umarsız bir şekilde bir şeyler yazıyordu .Almam gerekenlerin listesini
bana uzattı.
Ve bunları hemen almam gerekiyor.Yüzüne baktım bi şey görmek istedim .Bir his ne olursa olsun,bir his olsun görmedim...
Annemin yanına gittiğimde,ağlıyordu.Sımsıkı sarıldım:"Anneciğim n’olur ağlama iyi olucaksın, dedim.O sırada, hemşire lafa karıştı:"’ Aman ne tatlı canı varmış. Doktoru deli etti.2 saat muayene edemedi ... Hiç düşünmeden hemşireyi kolundan çekerek dışarı çıkardım;
"Bak ,dedim . Annem bu güne kadar doktor yüzü görmedi. Tüm doğumlarını evde yaptı . Burada ise,alındığı odada onca erkek öğrencinin karşısında hiçde alışık olmadığı bir biçimde muayene edildi.
Yapma ,dedim hemşireye .Bari sen yapma. Anla halimizden ,yalvarırım anla bir kişi anlasın sen anla.. Annem acıdan değil utancından ağlıyor.
Ve sözlerime devam ettim .N’olur bağırma, sana ne istersen getiricem. Sadece anneme iyi davran,birazcık gülümse .
Hemşirenin cevabı kısaydı:" manyak mısın?
"Hayır ,dedim .Sadece içerde acı çeken annenin kızıyım "...