Sisler bulvarı ve sen hayalindeyim bu gece.Yakamdaki yakamoz misali günündeyim acı. Katlanmak gibi söz konusu olmasın hayatta. Acılar zaten yıkıyor yüreği mi, ayrılıklar zaten köreltiyor yüreğimin incilerini. Siyah incilerin karanlık kuraklığına kaptırmışım kendi mi, beyaza yol alıyorum gece ve gündüzün ışıklarında. Hayatın kıyısında ve aşkların yokluğunda seferber oldum gönlümce. Tutunmak, yaşamak, ve bir de güzelliklerin lezzetine varmak olsun kendimin gönül sesinde. Değişiklik yapmak istedim hayatın güzergahında, aynı kuraklıkların, aynı yaşantının etkisinden kurtulmak istedim bir başıma iken. Hayatın yokuşunda, fay hatların parçalayıp yok edişinde kapalı kapıların aralığında, kapıları ardalayarak hayata açılan ve hayatın güzelliklerini yaşatan güzergaha başvurmak istiyorum kalbimin sesiyle. Yokluktan kurtulmak, gönlümün sesini dinlemek, hayatın cıvıltısına şarkılarla eşlik etmek, gönül şelalesinin şırıltısıyla yokluğun kapılarını yok etmek ve güzelin yaşatacak zenginliklerine varmak istiyorum istedim ve yola başvurdum zamanın süresinde. Kapalan kapılarca değil, gönlümüzün zenginliğinde ki sesiyle, hayatın kolaylıklarına varmakla değil, Erciyes dağının zirvesi kadar, Nemrut dağının güzergahı kadar ve Doğu’nun efsanevi Ağrı dağının zirvesi kadar zor olan ve zorlukların kapılarını ardalayarak geçmek. Geçip güzelliklerin yaşamına varmak istiyorum artık. Ben geldim ey hayatın zorlu sevdalısı, ben geldim, sana geldim zorlukların engel olduğu yollarda. Şimdi yaşamın tadına varma zamanı doğdu gönlüme. Var çek git zorlukları yaşatma bana bir daha, elveda sana, elveda zorlukların hapsi kaldığım beyhude zaman. Sana elveda diyorum artık yaşıyorum sefanın zenginliğinde.


MEHMET TAŞ (romantik63)