ÇAĞLAR ÜSTÜ ÖRNEK İNSAN: HZ. MUHAMMET (SAV)
Doğumunu kutladığımız Peygamber Efendimizi, “Kutlu Doğum haftası” etkinlikleri dolayısıyla sevgi, muhabbet ve tazim ile yâd ediyoruz. Toplumumuzda peygamberimizi en güzel anlatan “mevlit”le anma ve Süleyman Çelebi’nin sözleriyle ifade, güzel bir gelenek hâline getirilmiştir. Peygamber Efendimizin, bir hafta boyunca ülkemizin her köşesinde ilim adamlarımız tarafından halkımıza anlatılacak olması gerçekten heyecan vericidir. Bu ülkede kalbimizde peygamber sevgisi büyüyerek devam edecektir…
Bu haftalarla ilgili birçok kutlamalar yapar, hamasi nutuklar atarız ama yaşamaya gelince şaşarız, gereğini yapmayız. Peygamberimizin sözlerine, örnek ahlakına bu gün çok ihtiyacımız var. Birey olarak nefislerimizin terbiyesi ve ıslahını, gerçekten kardeş olmayı, dürüstçe yaşamayı, sabrı, tevekkülü, fakire yoksula sahip çıkmayı 0’ndan öğrenmeliyiz.
Hangi milletten, hangi ırktan, dilden, renkten, cahil-âlim, zengin-fakir, güçlü-güçsüz bütün Müslümanların kardeş olduğunu peygamberimiz veda hutbesinde en anlamlı şekilde belirtmişti. O kalpler arasında öyle bir dostluk, yakınlık meydana getirdi ki hiçbir dünyevi menfaatle bozulmayacak, Müslümanların birbirine zarar vermeyeceği köklü bir kardeşlik… Ahlakı Kur’an olan, yüksek bir ahlak üzere gönderildiği ifade buyrulan peygamber efendimiz(s.a.v) in sergilediği hilm, tevazu, cömertlik, sabır, tevekkül, vakar ve diğer birçok üstün hasletleri yakalama ve yaşama yolunda gayret bizlere düşer. Bu güzellikleri anlamak için peygamberimizin hayatını çok okumalı O’nun sözlerini, mesajlarını çok sağlam almalıyız.
Bu gün yaşanan bütün problemlerin, meselelerin temelinde Kur’anın ve peygamberimizin mesajlarının anlaşılmaması, bunları hayatımıza rehber yapmayışımızda yatar. Hangi açıdan bakarsanız bakınız içinde yaşadığımız çağın, onun örnekliğine, manevî önderliğine ve ilâhî rehberliğine ihtiyacı vardır.
Kalp ve vicdanlar yolunu şaşırdı. Yüreklerimizin, onun kılavuzluğuna ihtiyacı vardır. Boş bırakılmış gönül tahtını gelişi güzel kimselere bırakmış insanların, onun sevgisine ve aşkına ihtiyacı vardır. İnsanlığın en büyük sorunu inanç sevgisi ve açlığıdır. Yaratanı ve Onun nebisini sevmeye, onunla insanı ve kâinatı sevmeye her zamankinden daha fazla muhtacız. Kalplerin kırıldığı, tükendiği insanların dünyasında yaşıyoruz. Tükenen bütün kalplerin Hz. Muhammed’in sevgi ve rahmet dolu soluğuna ihtiyacı vardır. Bu sevgiyi tadalım, yaşayalım.
Dünya hayatı bir sınavdan ibaret. Nefis ve hayat mücadelesinde, ciddi manada sınavdan başarıyla çıkabilmek, Kur’anın ve peygamberimizin mesajına bağlı yaşamak, bu sevgisiyle birlikte olmaya bağlıdır. Müslüman’ın hayatının her safhasında Kur’anın şuuru, mesajı ve peygamberimizin sözleri yaşantımıza yön vermelidir. İşte her iki dünyadaki huzur ve mutluluk ve başarı bu yoldan geçer. Hangi açıdan bakarsanız bakınız içinde yaşadığımız çağın, onun örnekliğine, manevî önderliğine ve ilâhî rehberliğine ihtiyacı vardır. Bizim de onun sevgisine, aşkına; onu okumaya, anlamaya ve yaşamaya ihtiyacımız vardır.
Peygamber sevgisi kalp ve gönüllerimizden hiç eksik olmasın. Hayatımız onun sünnetine göre şekillensin. Peygamberimizin hayatını incelediğiniz de görürsünüz ki sizler, onun gönlünden hiç eksik olmadınız. O da sizin gönlünüzden, yüreğinizden hiçbir zaman eksik olmasın! Ancak peygamberimizi anlamakla hayatımızın manası değişir, insana bakışımız bambaşka bir anlam kazanır… Her zamankinden daha çok, Peygamberimizi tanımaya, sevmeye, anlamaya ve O’nun anlayışıyla yaşamaya ihtiyacımız vardır?
Yahya Demeli