Lakırtı yapmıyor, derdini anlatıyormuş.

Laf kalabalığı değil, mana denizinden incilermiş sundukları ve ancak böyle olurmuş hakikatin sunumu.

Yalana bakmazmış fakat zaruret olunca da söylermiş fazla olmayacak şekilde. Üstelik bu durum ya da söylem de bazılarını mutlu kılar onları doğru söylemeye yönlendirirmiş.

Kitaba uymaya çalışır uyamadığı zamanlarda da yine zaruret icabı işini kitabına uydururmuş. Bu da uyanıklığının gereği, uyuyanlara ihtarıymış.

Bilim dinlemeyi gerektirmekle beraber yanlışları bile gerektiğinde dinletebilmeymiş. Üstelik bu da bir maharetmiş ve ilim gerektirirmiş.

Daha neler neler neelr anlatıyor aklının astarı yırtık adam.

Peki biz ne yapıyoruz.

Ona cevap olarak ne diyoruz.

Hemen söyleyelim: "HADİ ORADANİ BE!" diyoruz.

Anlarsa yeter.

Anlamazsa olsun aşağılıklar aşağısından beter.

İbrahim TAŞ