1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
837
Okunma

Karanlığı yudumlarken közlenirdi yüreğim, sigaram eşlik ederdi tozu dumana katarcasına. Bir sis perdesi aralanır, iniverirdi film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerken sen. Duman olup boğulurdum bir an sıkıntılarım sararken ruhumu. Uzatıverirken düşlerimi iliklerimden boşanırcasına sağanak yağmurlar düşerdi üzerime. Her damlası ıslatırken tenimi dudaklarının boynuma teması geliverirdi hücrelerimin en kuytu yerine. Bakışlarının esaretinde iken dizimin titreyişleri, dilimin kuruyuşları ah çekerdi.
Özlemlerim diz çökerken buruk bir tebessüm konardı dudaklarıma. Ne badireler atlatmıştım tutunmak için hayata. Sımsıkı kavrayıvermiştim parmaklarımı kilitlerken yüreğine. Zamanın bütün dilimlerinde an düşerdi düşlemlerimin ertelemesi olmayan yarınlarına.
Eyvallah bile demedim, yaşadıklarıma, mutluluğumla birlikte kahırlarıma kül serperken. Ertelenmiş vuslatı içtim kara dut gözlerinden. Yeşilliğimle bahar olup çiçek olup açıvereceğim bir bahar mevsiminde.
Bekle…
Bekle...
Bekle...