Yer gök parti afişleri,flamaları.
Bayraklarla süslü arabalar.
Sokak sokak dolaşan adaylar,kapı kapı gezen partililer.
O partililer tarafından ellere tutuşturulan çiçekler,tanıtım broşürleri.
Televizyonlara tartışmalar,meydanlarda bazen sert bazen nüktedan atışmalar.
Seçmen baş tacı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Köylü milletin efendisidir.’’ Sözünden tornistan ederek
Şunu söylemek mümkün bugünlerde:
Seçmen milletin efendisidir.
Herkeste garip bir heyecan.
Benim adayım kazansın arzusu.
Mitingden mitinge koşan insanlar.
Bir o tarafta ,bir bu tarafta görünüp kimseyi küstürmeme çabası.
Seçi bürolarında içilen çaylar eşliğinde masalarda dolaşan fiskoslar.
Bu sefer kesin götürdük abi,bizim kapıcı bile bizim partiden artık.
O mahalle toptan bize dönmüş inan.Lafları…
Yerinde tespit edilen sorunlar,sorunları çözme adına verilen sözler.
Siyasetçiyle vatandaşın yakınlaşması.
Bu arada hafiften sert bakışlar.
Arzu edilmeyen sataşmalar.
Hatta ufak tefek kavgalar.
Sakin geçen bir seçim atmosferi.
Ekonomideki hareketlilik.
Uçurulan seçim balonları,tabii yalanları.
Beldelerine kadar her yerde gereksiz bir görüntü kirliliği.
Bu manzaralara bakıp içimden geçen söz şu:
Çevre kirliliği,demokrasinin güzelliği.
Seçim gününe kadar da böyle süreceğe benziyor.
Umumi manzara bu.
Seçim günü de efendi efendi gidip oyumuzu kullandık mı iş tamam.
Kazanana hayırlı olsun demek düşer herkese,düşmeli.
Bir başka seçime kadar yenilgiyi sindirmek.
Kazananlar da sevinçleri abartmamalı.
Bu halkın ne yapacağı,kime ne zaman iktidar ve ders vereceği bilinmez.
Sağ gösterip sol,sol gösterip sağ vurduğu çok olmuştur.
Sağduyusu mükemmeldir.
Damarına basmayın gider eleştirdiğine oyunu atıverir.
Son anda kararını değiştirir.
A partisine oy vermek için girdiği kabinden B partisine oy vermiş olarak çıkar.
Onun için kimse çantada keklik hesabı yapmasın.
Ahmetlerin,Mehmetlerin hesabı çok başka olabilir.
Neyse…
Şunun şurasında bir hafta kaldı, sıkın dişinizi biraz.
Baharın ardı yaz(siyasi bir mesajım yoktur,kafiye tutturdum o kadar).