‘’fısıldadı sahibine kötülük:
Meş’aleler yakılsın mı efendimiz?
“evet!” dedi korku
“halâ yanmamış olanlar da ateşe atılsın!”// Seher Duman

Selahattin Hilav der ki:’’fiili olarak bakıldığındaysa alçak bir yaratık insan.’’

xxxxxxxxxx

İçindeki vahşet gün ışığına çıktı insanın.Her yer kan gölü.Mayınlar, katliamlar!

Emeğin emekle değişimi çağı çoktan bitti.Şimdi parasal değiş-tokuş zamanı!

Uygarlığın ilk günlerinde köylünün ürettiklerini gasp eden savaşçıların biti çok kanlandı!Ama emekçiden çalmayı sürdürüyorlar.Emeklerini, mallarını, canlarını.Değişen ve gelişen tek şey teknikleri, taktik aynı.

Dünyanın efendileri dışındaki sıradan insanlar bu acımasız sistem karşısında hızla öğütülüp, anlamsızlaştırılıyor.Çünkü eğer kapitalizmin işine yaramıyorsanız sizin bir şekilde yok olmanızı sağlar.Uyuşturucu, yoğun iş temposuna bağlı rahatsızlıklar, yoksulluk, açlık…Bir şekilde son bulursunuz.Varlığınız endüstrilerine herhangi bir katkıda bulunmuyorsa bir hiçsinizdir.

Bu acımasız döngüye karşın, insan insan için üretmeyi sürdürüyor.Ürettikçe de uzaklaştırılıyor kendinden, yabancılaştırılıyor ürettiklerine.Kültürüne, tarihine, insana dair her şeye.

Çanlar çalar o zaman!

Kültür, tarih, bilgi, emek.Bunlar bizi bir arada ve ayakta tutan ögelerdir.Sussun çanlar!

Xxxxxxxxxxx

’’hiç kimse bilerek kötülük yapmaz, cahil olduğu için kötülük yapar.Toplumsal koşullar değişirse insan iyi olur.’’ SOKRATES.

Peki, biz bu kapanda şiir yazmayacak mıyız?Aksine!Daha çok yazıp, daha çok umutlanacağız.

Çünkü bu bir süreç ve sona erecek!

Bunu insana anlatabilmek için de şiir çok iyi bir araçtır.Çünkü yaşamı ve insanı en iyi şiirle savunup koruyabiliriz.Daha önce bir çok acı örnekte olduğu gibi sözler kimimizin felaketi olabilir.Ama susarak da barış ve özgürlüğü çağıramayız!

Bize neler yapılmaya çalışıldığının ve yapıldığının ayırdında olduğumuzu dile getirmenin en iyi ve etkili yolu olacaktır şiir.

Kendisi dışındaki diğer tüm güzel sanatlarda da bir şekilde varlığını sürdüren şiir gelecek özgür günlerde de olacaktır.

Çünkü şiir yaşamın çekirdeğine yolculuk eden, büyüleyici ve şaşırtıcı etkisiyle düşsel bir gerçekliktir!

Kimse kalemin gücünü azımsamamalı.

Umudumuzu, inancımızı yitirirsek düşleyemeyiz ve bilmeliyiz ki; bir düşü gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır!