Bir varmış bir yokmuş
Ülkenin birinde bir tavukçu varmış.
Kanunlar onun için değişir
Sit alanlarına villalar yaptırırmış.
Defterdar babası işinde çok ehil
Milletin vergi diye boğazına sıkarmış.
Kendi işinde ise koruyucusu varmış.
Tam yargılanacakken devreye girer,
İhracatta usulsüzlük yapanlara af çıkarırmış.
Babasından öğrenmiş oğlu ustalığı.
Kaza yapar, tanık olarak çağrılırmış.
Ölenler ise arabaya zarar verdiği için yargılanırmış.
Yumurta tesislerinde öğrenmiş araba kullanmayı
Birde mısır ticareti yapmayı.
Her başları sıkıştıkça ellerini açar
Bol miktarda deniz aşırı ülkelere yolculuk başlarmış.
Paraları bol eğitimli çocuklarmış.
Koruyucusu, kredi kartı kullananlara ahlaksız der
Ayaklarını yorganına göre uzatmalarını istermiş
Kendi yorganı ise bütün ülke boyunda imiş
Ayağını ne kadar uzatırsa uzatsın, yorgan bol gelirmiş
Etrafları kalabalık, sevenleri pekte çokmuş
Ilımandanmış iklimleri, elmalar bol yetişirmiş.
Ağacın altında duranda meyveden nasiplenirmiş.
Sütten ırmakları bol, armatörmüş prensleri.
Devletin kurucusunu hiç sevmez
Rap rap seslerini duyunca resminin önünde hazır ola geçerlermiş
Alttan alta da devlet düzenini değişmeye çalışıp
Resmi ezecekleri günü beklerlermiş.
Amerika’da birde dostları varmış
En büyük destekçisi de yoldaşlarıymış.
Bisküvidenmiş evleri.
Nimetlerinden yararlandıkça çığ gibi büyürlermiş.
Derken kasabanın esas oğlanı gelmiş
Tanktan arabasıyla balans ayarı yapmış
Ayarın fazlalığına kızan halk, liderinin partisiyle evlenmiş
Bu masalda bura da bitmiş.
sonrası mı benim çetem senin çeteni döver yarışı.