UZAT ELİNİ KAVUŞACAĞIZ!

Uzat elini, avuçlarına tohumlar ekeceğim alın teri kokulu
Uzat elini uzak değil

Kimin bu gözyaşları, kimin kanlar, kimin!
Uzat elini derdin sezeceğim

Amasya da üç selpak satıcısı
Biri kız;
Fındık burunlu, zeytin gözlü. Gözünde günün yorgunluğu

Biri oğlan;
Çıplak ayaklı. Burnunu çekmekte. Üşür diye avucuna saklamış umudunu
---Hey çocuk umut üşümez, titremez ayakların gibi

Üçüncüsü hırçın üçüncüsü kavgacı söver ana avrat. Yanından geçen gözlüklüye söver, arkasından geçen ihtiyara söver, geçen trene söver. Söver de söver

Yüklemiş hamal yükünü yol alır
Bir tren sesidir dert çoğaltır
Heyyyy bura amasyadır Ferhatlar çoğaltır

Fındık burunlu kız desem ki ağlamayacaksın artık gün boyu yorulmayacaksın inanır mısın bana. Uzatır mısın elini. Fındık burunlu kız sana hediyeler aldım koca bir dünya. İçinde gözyaşı olmayan bir dünya. Ananın hasta olmadığı bir dünya. Evinin yıkık olmadığı bir dünya. Uzat elini kavuşacağız…

Ya sen avuçlarında ki umudu salmaya ne dersin. Kelebek desenli bir uçurtma gibi salsan umudunu ve o ince uzun ayaklarınla yeryüzünü titreterek koştursan hayallerin dünyasına. Uzat elini kavuşacağız…

Uzat elini salıncaklar kuracağız çınar ağaçları arasına
Uzat elini bu köhne kaderi değiştireceğiz

Uzat elini görsünler sevda ülkesi nasıl yaratılır
Uzat elini derdin çözeceğim

---Heyyy hırçın çocuk ne söversin bilmez misin senin hayallerini düşlerini karartan kimdir. Bilmez misin çalınan gönül denizini bulmanın tek yolu… Tek yolu uzat elini kavuşacağız…

MURAT AKTAŞ