Ey Homo (Sapiens)!
Nerden geldiği, ne idiği hala karara bağlanamayan HOMOların kralı!
Sen ki kainatın efendisisin,
Yaratılanların en mükemmelisin,
Sen ki iki ayak üstünde sendeler, tek ayak üstünde kırkbayırdan geğirirsin .
Sen ki korktuklarına tapar, beleş görünce kuyruk sallarsın.

Korkular, tehditler, azarlar uçuşuyor yolboylarında, hayat yollarında, apteshanelerinde.
Buyur tapın ey HOMO. Sana bu yakışır. Tapın ki aforoza uğramayasın . Yaltaklan ki nimetlerden mahrum kalmayasın.

Sen homosun
Homo sapiens olamadın bir türlü. Sen homosun.

Bilim yeterince gelişememiş. Çok şey bildiğini sanan insanlığın bildiği tek şey ; hiçbir şey bilmediği
olsaydı keşke.

Ey hakikat aşkıyla tutuşan, bilmek istedikleri boyunu aşan Homo(!)
Bilimin de bildiği fazla bir şey yok ki sorup öğrenesin.
İnançların ise ilgi ve de bilgi alanı değil. Buyur önünden ye, yoksa dökersin, ötesini karıştırma. diyorlar sana.

Çayır sana, yonca sana,
Tasma sana, semer sana
Kırbaç sana, saman sana
Avanak demesinler başını sallasana.
Sen HOMOsun, HOMO SAPİENS değil.
Salla başını, salla, salla. Varsa sulansın beynin.
Aman haaa. Torba düşmesin yeter.
Sen homosun, homo sapiens değil. Salla başını, al maaşını.

Leş kapışmaya üşüşmüş telaş içinde sırtlanlar,
Rey aşırmaya üşüşmüş dalaş içinde insanlar.

Düşüncenin verdiği hazzı alamayanlar, homo hazlarıyla yetinmek zorundalar.

Otlamak, atlamak, zıplamak, hoplamak.

Düşüncenin tadına varılınca, ilkeller takımından ayrılıp insan türünün tek temsilcisi homo sapiens familyasına geçiyormuş canlı.
Homo homojenlikten kurtulup insanlığa terfi ediyormuş kısacası.
Öyle diyor işte bizim zavallı bilimimiz.
Bu da yeterli mi, değil mi hak bile.

Biraz düşünce zahmetiyle beşer de bile.
Amin.


i.durmuş