SİDİKLİ MISTIK
Hava çok soğuktu.rüzgar öyle hırçın esiyordu ki içi titriyordu insanın..sabah erkenden uyanan Fatma hanım sobayı tutuşturayım diye uğraşıyordu..mıstık akşamdan kalmış haliyle yanına geldi..mıstık
-hayırlı sabahlar Fatma kadın
Fatma
-sağol..nerde ettin sabahı..
Mıstık-
Kafa ütüleme..
Fatma hanım sustu..işine baktı..kahvaltıyı hazırladı..fatma hanım kahvaltıyla uğraşırken
Mıstık çoktan sızmıştı..soba o kadar güzel yanıyordu ki mıstığın soğuk işlemiş bedeni
Kendini koyuvermişti..fatma hanım şöyle bir baktı..ömrünü vermişti mıstık için ..
Bu yaşıma kadar gül yüzü göstermedi..tükendim artık uğraşamayacağım diye içinden geçirdi..
Oturdu kendi başına kahvaltısını yaptı..bulaşıklarını yıkadı..elleri kızarmıştı soğuktan..bulaşıkları bahçedeki çeşmenin altında yıkıyordu..mıstık içki içmekten evine bile bakmıyordu..fatma hanım kendi çalışmasıyla kızını okutmuş.evlendirmişti..oğlunu da evlendirmişti..Yalnız oğlu babasının halini kızdığı için hiç annesinin yanına da gelmezdi..
Fatma hanım torununu bile doğru dürüst sevemiyordu…her gün kaderine yanardı..
Sobaya iki odun daha attı ve ineklerin yanına gitti..sağımlarını yaptı,suladı ve yemledi..
Eve geldi sütü sütçüye verdi..sütçüye yem borcumu da ödesem diye düşünürken komşusu
Iraz geldi..
-komşu ne yapıyosun..
Fatma hanım-
Ne yapayım sütü sütçüye verdim..evi toplayacağım…
Iraz
-seninkisi yine sabahlamış demi Fatma..
Fatma
-sabahlamış ne yapalım..
Iraz-
Zor yürüyordu sabah sabah..
Fatma-
Sobanın arkasına yattı uyuyor..
Iraz-
Ne yapacaksın komşu…kader bu işte..çocuklarda aramıyor sormuyor..
Fatma-
Oldukları yerde sağolsun…
Iraz-
Ben giden en iyisi..senin işin vardır..
Fatma artık mıstıkla ilgili bir şey duymak istemiyordu..yıllardır çektiği acıları hatırlamak onu çok üzüyordu..çok çamurlara batmış halde,yollarda yıkılmış halde,hatta söylemesi ayıp işemiş
Halde bulmuş ve kocasını tertemiz etmiş evine almıştı..her zaman sahip çıkmıştı..
Artık dayanma gücü kalmamıştı..ses duydu..bağıran mıstıktı..
-fatma kadın su getir..buz gibi olsun..
Fatma koştu hemen testiden soğuk su götürdü kocasına..erkeğine evinin direğine ikramda kusur etmemeliydi..
Mıstık
-sağol fama kadın..
Fatma suyu verdi akşam yemeği için kurufasulye koyacaktı ocağa..mıstık soğuk kış gününde yavaşça kalktı yataktan..yüzünü şapur şupur yıkadı..sırtını değiştirdi..bir bardak daha soğuk su içti..Yavaşça evden çıktı gitti..fatma hanım soramadı bile nereye gidiyorsun diye.sordu da ne oldu..aldığı cevap’’elin hamuruyla erkeğin işine karışma’’değil miydi..?
Akşam vakti yemek bile yemeden gittiğine üzülürdü hep..fatma hanıma yalnızlık zor geliyordu..yemeğini yedi..soğuk; bir tane tabağım var sabah yıkarım dedi kendi kendine..sobaya iki odun daha attı..uzanıverdi oracığa..bir uyumuştu ki..gözlerini açmak istiyordu ama gözleri inatla açılmıyordu..sabah ezanı okunurken yavaşça kalktı yattığı yerden..soba sönünce üşümüşüm dedi..her tarafım tutulmuş diye hayflana hayflana yürüdü..
Sabah namazı için abdestini aldı ve namaza durdu…sürekli dışarıdan birisi sesleniyordu..
Fatma Fatma diye…Fatma hanım selam verdi ve namazdan kalktı..hızlıca kapıya vardı..
Komşu ıraz ın kocası İsmail di bağıran..fatma
-ne oldu komşu?
İsmail-
Fatma mıstık yolda kalmış…
Fatma hanım koştu yine…baktı leş gibi..kaç kez düştüğü belirsiz..işemiş üstü başı batmış…
Fatma-
Mıstık mıstık(diye salladı)
Ses yoktu…İsmail şöyle bir dokundu..arkasına doğru düşüvermişti..
İsmail-
Komşum Allah taksiretini affetsin…
Fatma ağlayamadı…bağıramadı…tutulmuştu sanki dili…hiç değilse aklına gelince uğrayan
Bir kocası vardı..artık temelli yalnız kalmıştı…boşaldıkça boşaldı…gözleri yağmur gibiydi..
Gözyaşları mıstık için değil, kaderi içindi.sidikli mıstık aldı başına gitti ama lakabı kaldı…
SIDIKA EMEK