4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1073
Okunma

Istanbulu arıyorum bulamıyorum, bir benzinciye soruyorum „ Osmaniyeye nerden gidilir“ diye. Tarif ediyor: „ Burdan sola döneceksin, ilerden sağa gireceksin. Sakın cevreye girme, tekrar buraya dönersin, cünkü yollar arab sacı“ diyor. „Ben buranın yabancısı değilim. Ben burda doğdum“ diyorum.
Yazık, doğup büyüdüğüm adresi bulamıyorum, ben İstabulu arıyorum! Tek katlı evleri, içinde seftali, incir, dut ağacı, o güzelim bahceleri. Ben doğup büyüdüğüm adresi bulamıyorum, ben İstanbulu arıyorum! Dikili taştan akıl hastanesine gitmek istiyorum, bir siyaretci gibi. Iki dakika gitmiyorum, ünlü düşünür Masar Osman heykelini karşımda buluyorum. Büyük büyük binaları dikmişler, Masar Osmanı aramıza katmışlar. Ey gidi İstanbul, taşın kalmamış, toprağın kalmamış, üstünse betonla kaplanmış. Arıyorum, doğduğum adresi bulamıyorum! Uzaylıyım sanmayın, Mertere, Osmaniyeye kurtlar inerdi, hemde köyün içine kadar sinerdi. Ben doğup büyüdüğüm adresi bulamıyorum, ben eski İstanbulu arıyorum!