6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
785
Okunma

(AKP, CHP, MHP, DSP, DP) Yerelde meclis üyesi olarak seçimlere katılan, bayanlara tam destek.
“Kadın adaylar o partinin aydın ve demokratik yüzüdür”.
“Erkeğe rağmen” ben varım diyerek, hizmet dışında başka hiçbir gaye gözetmeksizin yerel yönetiminde olmak için;
“Kendine ait sorumlulukların farkına varıp, verilen hakları, fırsatları kullanarak,
hizmet yolunda adım atan, bilgili donanımlı cesur kadınları kutluyorum.
Hangi siyasi partiden olursa olsun, öncelikle seçilebilecek konumda olan kadınlara, sonra da diğer kadınlara desteğimiz tam olmalı. Çok yorucu bir maraton onları bekliyor.
Yerel yönetimlerde kadının olması, kentimiz ve ülkemiz için çok önemli.
Partilerin meclis üyelikleri listesinde yer almış, “kadınlarımızın,” birçoğu ile sivil toplum örgütleri çatısı altında veya sosyal hayat içinde tanışma ve çalışma imkânı buldum.
Siyasi Partileri dışında bile, her zeminde ülkesi ve toplumu için; faydalı çalışmalar içinde olma gayretlerini gördüğüm bu arkadaşlarımın, bilgi ve becerileri ile yerel yönetim de, Kentimize yakışır çalışmalarda bulunacaklarına inancımız tam olmalı…
Tabiî ki, bu mücadelesinde kadına “en acı eleştirileri de, en büyük desteği de” hemcinsleri yapacaktır…
Bu eleştiriler ve sitemler; diğer kadınlarımızın gelecekteki çalışmalarını yönlendirme, eksiklerimizi giderme, kentimize daha iyi hizmet etme , “kadın olarak” daha fazla çalışmamız gerektiği ifadesini taşır.
Seçilen kadınlarımızın,;
“Tek bir konuda bile kendini geliştirip programlandıramamış, partisinin “Siyasi söylemlerini ve günlük politikaları”nı takip etmekten başka bir şey yapmamış insan “erkek” modeli yerine…”
Korkusuzca, doğru kararların altına imza atan insan modellerinden olması, benim ve diğer kadınların beklentisi. Bu yarışta Allah yardımcıları olsun.
Geçtiğimiz günlerde, “KADINA GÜVEN” başlığı ile yayınlanan yazımın bir kısmını, aşağıda tekrar yayınlıyorum.
“Kimliğimizin kuşaktan kuşağa aktarılması, yeni değerlerin topluma mal edilmesi sorumluluğunu ” kadına vermişken, onun liderliği konusunda şüphe taşımak, hele hele kadını seçimlerde göz ardı etmek, ona güvenmemek; ön yargı ve kompleks den başka nedir ki?
Kadın, evdeki önemli kararların liderliğini yapabiliyorsa,”aydın kadın “ yerelde ve ulusalda büyük ve zor kararların liderliğini de yapabilecektir.
Bütün bu vasfı ve cesaretine rağmen, gerek sosyal hayatta, gerek siyasette kadına olan erkek tavrı, yine aynı ve içler acısı…
Özellikle siyasette “bizden biri” mantığı sürdüğü müddetçe;
”kişilerin” görevlerini en iyi şekilde yerine getirmedeki kabiliyet ve vasıflarına değil de; yalnızca kendilerini atayanlara hizmet etmedeki kabiliyetlerine bakıldığı sürece; bu keşmekeşlikte “kadın,” kendine zor yer bulacak gözüküyor.
Peki, bunun sonucunda yaşanacak olan, siyasi yarıştaki başarısızlığın ve yitirilen toplumsal güvenin, sorumluluğunu! kim alacak merak ediyorum.
Hâlbuki üye Seçiminde ki kriterimizin, “bizden biri” olması yerine ,“bilgi ve kabiliyeti ile görevini en iyi şekilde gerçekleştirecek kişiyi bulma, ” olması gerekmez miydi?
“Bizden biri” mantığı ile liyakatten çok sadakat arayanlara, siyasette yaşanan erozyonu iyi görmelerini tavsiye ederim.
Şimdi, bunca gereklerden ve vasıflardan sonra erkeklere soruyorum; “kadın lidere/üyeye rahatsızlığınız neden? di”, “neden kadını listelerde göstermelik yerlere yazıp, resmen sakladınız?”
SİZ ERKEKLER, siyasette kendini var etmeye çalışan “kadın”ı, çoğu zaman mücadeleden vazgeçme noktasına getiriyorsunuz.
Ama yanıldınız, artık kadın, “her seferinde ben varım” diyecek, haberiniz olsun.
“BU DA ‘ERKEK SİYASET’E KAPAK OLSUN.”