Gelin değişik bir hayal kuralım, bugünün dünyasından çok farklı ama gerçekten hayalimizi zorlayarak, insan mefküresinin sınırlarını zonklayan bir büyük, ulaşılmaz hayal kuralım.Gerçekten hayal olsun.
Kafamızda kurgulayalım yaşamak istediğimiz yeri, nasıl olsunlarla süsleyelim.Biraz yaşadığımız dünyadan hareketle hep beraber gezelim kurgulaarımızda bir seyyah gibi, geçtiğimiz yerleri fotoğraflayarak, tam bir gözlem profesörü gibi.
Başlayalım gezmeye:
Yaşadığımız mekan tasarımından başlayalım.Bir ev olsun; muhteşem saray gibi büyük bir bahçenin içinde, dört yanın cumbalarla süslü, büyük pencereleri olan.Bahçesinde binbir ağaçları olan, rengarenk güller açan, mis gibi kokular saçan içinde şırıl şırıl kaynak suları akan çıkrıkları dönen ördekleri gölünde yüzen horozları davudi seslerle ötençift sarılı yumurtlayan tavukları, bıldırcın kuşları etrafında, organik buğday tarlaları, meyvaları hergün veren ağaçları, üzümleri salkım salkım sarkan,arı kovanları günlük taze bal yapan arıları, her saat süt veren inekleri, keçileri, koyunları...bir arada yaşayan yabani hayvanları,kedilerle farelerin arkadaş olduğu, köpekleri her işi gördüğü, atların binerken çöktüğü, eşeklerin anırmadığı bir ev olsun.
Çevreyi tasarlayalım :
Sokakları arabalardan uzak, çamur olmayan topraktan, çimli olsun. Sokaklarda çocuklar rahat gezsin, araba korkusu olmasın, oyunları rahat oynasın. Çocukları büyükler hoş karşılasın, sevsin çocukları.Ortada bir market olsun; en bulunmazından herşey olsun, çocuklara şeker bedava olsun.Meydanlar olsun; bayram buluşmalarına insanlar bir birlerini buralarda arasın, kin ve nefretin olmadığı, hiç suç işlenmeyen bir yer olsun.Bulutlar; gölge yapmadan, göz yaşlarını bırakmadan haber versin, önceden karları istenilen yere bıraksın, sadece oynasın çocuklar, kaysınlar doya doya.Ay; her gece dolunaay olsun, biraz akşamları hilal olsun.Yıldızlar gökyüzünde daha parlak olsun, güneşte gece ışığını kıssın, aydınlık ve karanlık arası loş ışık versin.Dağları yemyeşil, hayvanları barışık ,bazen çıplak, bazen ağaçlık yerler olsun. Şelaleler olsun dereler boyu bayram şarkıları söyleyen,balıkların rahat ve temiz sularında yaşadığı sularından doyumsuzca içildiği ırmaklar aksın,üzerinde öyle köprüler kurulsunki iki yakası öpüşsün;üzerinde sevgililerin kavuşma anı gibi.Denizi olmalı en mavisinden, doyumsuz seyredilmeli gök yüzünün berraklığıyla ve uçakları sessiz geçmeli, üzerinden mavi boncuklu şekerler atarak

Hayal ettiğimiz bu yerlerden binlerce olmalı.Herkes rahat yaşamalı, insanları güler yüzlü, mutluluk saça, kin, nefret, kavga olmayan bir yer; herkesin bir birini sevdiği bir yer.Ne olur biliyormusunuz burası; olsa olsa cennet olur.Aslında bu dünyayı tasarladık farkındamıyız.Ama biz insan unsuru bakın şu anda yaşamakta zorlandığımız bu dünyayı ne hale getirmişiz.Ne çekiyorsak kendi elimizden çekiyoruz.
Nimetlerin kadrini bilmeden yaptığımız hoyratça kullanımlar sayesinde buyurun hep beraber mahvettiğimiz dünyada yaşamaya. Ne acı değilmi.? Aslında hayallerimizide daraltmışız, farkında olmadan.Yazık! insanlık adına insana yazık.!

21-02-2009 Hayrettin