9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1163
Okunma

bir güneş gibi doğdun gönül bahceme, istemiyorum hiç bir zaman sönme...
hasretinin mahsulü gözyaşlarım, sanki geceden kalmış kabusum gibi, akıyor kan ter içinde yüreğime.... kalbim şahidimdir, son noktayı koyarken mazimdeki sensiz günlerime...
özledim seni...
seni her anımsadığımda, başım dönüyor, kayboluyorum çılgın bakışlarında, başım dönüyor bana her dokunuşunla... eğer vuslat nasip olursa bu aşka, ne olur beni bir daha sensiz bırakma!!
bazen hasretin sebep, evi terk edip gidesim var... kalabalıklar beni boğuyor, ecelim oluyor sessizlik iliklerimde... beni ürkütüyor dinmeyen hasretimin, duygularıma çağrışımları habire...
alıp başımı gidiyorum hasretinden arınmak için ama bu gitme sanki kendimden kaçış, öyle bir gitmekki tıkanıp kalıyorum boş duraklarda sana mecbura bırakılmışlığımla...
ben gidersem biliyorum sende gideceksin, hasretinde, sevdamda gidecek benimle... biliyorum, her zamanki gibi sokaklar boş... her yer bana yabancılaşmış... papatyalar açmaz, baykuşlar bile ötmez olmuş...
biliyorum ama elimde değil iste... çok hırçınlaştım, duygularımın yabancısıyım, arsız bir çocuk oldum sayesinde... nefret ediyorum bazen kendimden, beni delirten hayalinden bile...
gün gelir öyle duygusallaşırımki, gözümde sağnak sagnak bulutların dansı, duygularımda hazan sarısı, denizin gökyüzüne olan aşkını andırıyor sana olan askım sanki...
hiç uslanmaz bilirim ağustos ayında ben sevdaları... ben gönlüne kilitlendim ve bir kez daha şaşarım sevdamın bütün azalarımındaki hakimiyetine...
yüzüne bakmaya kıyamadığım sen, karlı bir kış sabahı papatyalar açtırdın bağrımda... o yüzden olacak kışlara da asığım ben... (devamı var..)
___
Şahinde Hülya Kahraman /16.2.2009