7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3012
Okunma
Bir Gül Verin,
Gülünüz Yoksa
Gülüverin...
Sizce sevginin mevsimi varmıdır? Çiçekler meyveler gibi, sonbahar yada kış, nedense hep duygu rüzgarı ilk bahara yakıştırılır. Sevinçler, coşkular, tutkular hep baharı hatırlatır. Gürül gürül akan sel sularına yakıştırsanız da, bir mevsimle sınırlayamazsınız duygularınızı. Ne zamanı nede yeri vardır sevgilerimizin, nede kuralı, yeri gelir ılık bir rüzgar olur, yeri gelir savurup götüren bir fırtına. Buz gibi yalnızlıkları da yaşarsınız, sıcacık özlemleri de. Gün ışığı olur süzülür yüreğinize. Isıtır kavurur beklide yakar, içinizde sessiz fırtınalara yol açar. Yinede onu arar, ona koşar insanoğlu şikayet etse de, yakarsa da ya yüreğinin en derin yerine saklar, yada tutamaz kaçırır parmaklarının arasından.
Bu gün 14 şubat SEVGİLİLER GÜNÜ, daha doğrusu sevgile-rinizi bir güne sığdırdığınız o özel sanılan bir gün. Hiç düşündünüz mü? sadece bir günle sınırlı olan bir sevgiyi yada sadece bir gün yani bu gün ispat etmeniz gerek sevginizi sevdiğinize, günler aylar öncesinden kampanyalar başlatılmış, bu anlamsız çarkın içine çekilmeye çalışılmıştı halk. Hediyeniz ne olursa olsun içinizde ki sevgiyi anlatmaya sınırlı zaman yeter mi peki?. Zaten gün boyu çalışıyorsunuz akşam iş çıkışı yorgun yoraz çarşıya çıkacaksınız. Paranız yetse vaktiniz yetmeyecek, vaktiniz yetse paranız yetmeyecek sevginizi alel acele alacağınız bir hediyeyle geçiştireceksiniz. Paket ne kadar büyük olursa sanki sevginiz o kadar büyük olacak, bunun tam akside olabilir tabi ki. Ya da sade bir gül alacaksınız. Hepimizin bildiği dikenli bir gül. Genelde seçilen renkte kırmızı olacak. KIRMIZI DİKENLİ BİR GÜL.
14 şubat 2008’de sevginizi sığdırabildiğiniz o bir günde ne kadar ispatlarsanız o kadar sizin için iyi değil mi? Götürdüğünüz bir dal dikenli gülü ele alalım. Diğer pahalı hediyelerle ilgilenmiyorum ben. Neden mi sevginin taksite bölündüğünü günümüzde ne acımasızdır ki karşı taraf nasıl bir düşünceyle kabul eder anlamış değilim tabi. Sizi çok zora sokacak bile olsa ki ,öyle her bütçe bir pırlantayı alacak kadar müsait olmayabilir. Peki sevginin ölçüsü yada gösterme şekli PIRLANTA mıdır? hani 12 eşit taksite bölerek alacağınız sevgiyi pardon yüzüğü (taksit öderken zorlanacaksınız sevginiz yeniden sıkıntı yaşayacak) gerek var mı sizce, siz nasıl kabul edersiniz bilmiyorum, bilmekte istemiyorum. Aslında biraz düşünürseniz bana hak vereceğinizden eminim.
GÜL’ü DİKENİYLE AVUÇLAYACAKSINIZ, AKAN KANIN HESABINI GÜLDEN SORMAYACAKSINIZ.
Peki var mısınız? böyle yapmaya, biraz düşünmeye, sevdiğinizde yada her insan narin bir GÜL DALIDIR. Dikenleride olacak ,kendine has bir kokusu da, rengi de duruşu da. Her türlü güle ve o gönlün dikenlerine katlanmaya hazır mısınız? Hiç düşündünüz mü sevdiğinize götürdüğünüz bir gül dalı dikeniyle satılıyor ve ayırmak mümkün değil. Ayırmaya çalışırken bile elinize batıyor inatla diken dalın üzerinde durmak istiyor sanki değil mi? İşte siz ne yaparsanız yapınız gülü yani sevdiğinizi dikeniyle alıyorsunuz ve bir ömür boyu kabul ediyorsunuz. Gün gelecek o diken canınızı çok acıtacak, canınız yanacak belki bir süre kanayacak ama siz katlanacaksınız ve o akan kanın hesabını gülden sormayacaksınız. Tabiî ki eşler ve sevenler için karşılıklıdır bu duygular, sakın ola bu ayrıntıyı unut-mayalım ki, kadın için neyse kural, erkek içinde odur bilginiz olsun.
Sizlerin fikirlerini etkilemek yada değiştirmek değil amacım ama bir gerçek var ki sevgilerimizi az sürelere sığdırmaya çalışmayalım. Zira sevgi de serbestiyet saygıda mecburiyet vardır. Severseniz sevilirsiniz. Sevginizi göstermek için belli bir zaman dilimine muhtaç değilsiniz. Yeter ki bunu biliniz, ona göre davranınız. Mutluluklar sizinle olsun. İstekleriniz gölünüzce gerçekleşsin. Sevdiklerinize bir GÜL verin her zaman, GÜL’ünüz yoksa eğer çok kolay sadece GÜLÜVERİN.
REFİKA ERTEKİN TİRE-İZMİR