Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

İnsani ilişkiler

Yorum

İnsani ilişkiler

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

720

Okunma

İnsani ilişkiler

İnsani ilişkiler

Bizim zamanımızda bire bir ilişkiler daha yakın ve samimi oluyordu. Belki insanlar bu kadar kurnaz değillerdi, bel ki de bu kadar fesatlık bilinmiyordu.

Delikanlılığımın ilk yılları, kızların ilgimi çektiği yıllar gayet rahat, dedikodudan uzak yakan top, kör ebe, kovalamaca gibi yakın teması olan oyunları oynayabiliyorduk. Ailelerimiz ayıplamazdı, toplum ayıplamazdı. Bizler de enerjimizi ve duygusal olarak stresimizi atardık. Daha medeniydik.

Şimdikiler bakın; gençlerin elinde cep telefonu başını kaldırmıyor mesaj yazmaktan, bilgisayarda saatlerce msn karşısında. Bacak kadar çocukların sevgilileri var. Neden? Çocuklar gençliğini yaşayamıyor. Erkeklerle kızlar delikanlılık çağlarını yaşamıyor, yaşayamıyor. Sonradan zaten kendisi mecburen açılıyor diğer cinse. Bizim eski halimiz kadar ilerde sayılmazlar.

Şimdi toplum din adına radikalleşti. Arap kültürü hakim oldu. Kendi öz kültürümüzü kaybediyoruz. Haremlik selamlık her yerde karşımıza çıkıyor. Bu çocuklar küçüklüklerinde, zamanında öğrenseler ya bazı duyguları, daha zararsız olur. Büyüdüklerinde sıkıntı yaşıyorlar. Bazı sapkın davranışların altında küçüklükte yaşanamayan, engellenen, bastırılan duyguların etkili olduğu olduğu kanaatindeyim.

Dindar geçinen koca adamlar televizyon proğramlarında “düm tek” peşinde, yarışmada temsil falan kılıflarıyla olayı meşrulaştırma gayretlerine düşüyorlar. Hanımını dokuz kat tesettüre bürümüş adam düğünde yabancı kadınla göbek atmayı kar sayıyor. Televizyonda dansöz çıksa garibim göz ucuyla ziyafet çekse... Ya da bazıları daha da ileri gidiyor küçük yaştaki zavallı kızlara sarkıyor. Bazıları da onları alkışlıyor ,oraya girmeyim.

Sonuç :
İdrarını sıkan altına eder.
Toplumu dar alana sıkıştırmanın neticesidir yaşanan olumsuzluklar. Bırakın insanlar kişisel alanlarında özgürce yaşasın. Çocuklar çocukluğunu, gençler gençliğini yaşasın. Sonradan azıtmasınlar.

Eskiler deşince aklıma geliverdi işte; Ahh! Komşu kızı...:)))

Saygılar
Ahmet Bektaş


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnsani ilişkiler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnsani ilişkiler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnsani ilişkiler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Müsadenizle
Müsadenizle, @musadenizle
13.2.2009 20:50:45
Çünkü kendi kafalarına göre, ‘’ erkek eğemen’’ bir din yarattılar, bencillikleri uğruna dine zarar verdiklerini anlayamadılar
..
Haremlik selamlık; sapkın inançları Kuran' a dayandırmak isteyenlerin bir oyunudur... ve oyuncuların kadına bakış açısından kaynaklanan bir uygulamasıdır, haremlik selamlık

Erkek kısa kollu, kısa pantolonlu gezebilir, aynı şey kadın için geçerli değildir, çünkü kadın her zaman cinsel obje olarak görüldüğü için, bu düşünce çoğu toplumda değişmeyecektir
Haremlik selamlık: Korkutarak, sindirerek, bastırarak, ATAERKİL (patriarkal) erkeklerin eğemen olduğu, erkek otoritesine dayanan bir sistemle uygulanır.

Yani erkek eğemenliğini tanımlamak amacıyla toplumsallaştırılmıştır
Erkeklerle bir arada bulunmayacak
Temas yasak
Gülmek yasak
Şarkı söylemek yasak
Koşması dans etmesi, duygularını dile getirmesi yasak
Hatta ziynet eşyası takması yasak

Haremlik selamlığın uygulandığı ülkelerde (erkek üstünlüğü) ilkesi ile yola çıkılarak, toplumun kültürü gelenekleri, inançları ve mitolojisi oluşur.
Örneğin İran kültüründe kadın: : Parmaklarından gözlerine kadar, baskıyla, zorbayla kapanması sağlanmıştır İffetli, alesine düşkün, merhametli, iyi fedakar, sadık, kocasının etekleri altında , eve sıkıştırılmış, yani bir sürüngen olarak yaşar,

Kadınlar, erkek eğemen sistemini teşhir etmediği sürece, haremlik selamlık ortadan kalkmaz…
Kadın özel alanda anneliğe ve kadınlığa, zorlanarak sen kadınsın, elinin hamuruyla erkek işine karışma gibi sözlerle ikinci sınıf vatandaş olarak yaşamaya devam eder…

Baskı altında bir kadın sağlıklı evlatlar yetiştirebilir mi, orası da tartışılır
Yeni yetişen gençler en yakınındakinden etkilenir, yakınındaki kim, bencil baba, korkak anne, yoz-yobaz komşu, çocuk bu düzenin içerisinde ne kadar verimli olur
Ya da asılsız fetvalarıyla sırtını sıvazlayan, mehdilerin imamların çırağı olup çıkarlar meydanlara…
Her biri kulaktan dolma din savunucu olarak,
Ne beklenir böyle gençlerden
Fikir ayrılıklarıyla örgütlenme başlar
Ki zaten sokaklar çetelerden geçilmiyor, çocuklar her biri canlı bomba gibi geziyor, şizofrenleştiler, depresyona girdiler bu yaşlarda, sustular, içine kapandılar, çalışma ortamı yok, ellerine telefon alıp, p.c başlarında zaman geçiriyorlar…

Aşkları da sağlıksız olur tabiî ki…

Saygılarımla


Müsadenizle tarafından 2/13/2009 8:53:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL