Küresel ekonomik kriz ağırlaşarak devam ediyor...Kapitalizmin alışıldık krizlerinden öte bir durum yaşanıyor tüm dünyada...Daha yapısal bir kriz olduğu kesin...Bunu doğru yorumlayarak bugünden yarına tüm ülkeler gerekli önlem paketlerini hayata geçiriyorlar...
Felaket tellallığı yapmak istemem ama; bilindiği gibi, görünen köy de klavuz istemiyor...Biz oldukça hazırlıksız yakalandık krize...Dış ticaret açıkları, katlanarak artan dış borçlar, önlenemez işsizlik, terör ve her türlü bela; kapıdaki açlık....v.s.
Şu an ki hükümette, ne yazık ki bu krizi aşacak nitelikte bir ekonomi kadrosu yok...Hamasi nutuklarla, ucuz kahramanlıklarla kabadayılıkla kriz atlatılamaz; ev ekonomisi teknikleriyle mali krizler çözülemez...Hele seçimlere feda edilmesi ihtimali olan bir ekonomiyle asla...
Benim tavsiyem: kovmaktan beter ettiğimiz, her türlü çamuru sürdüğümüz sayın Kemal Derviş’i ülkeye davet ederek, akil bir kişi olarak bize yardımcı olması için ona danışmak....Ne kaybederiz ki!...Kaybedeceklerimizi kaybetmedik mi?
Bilindiği gibi ihracat eskisi kadar kolay değil. Böylesi dönemlerde kuşkusuz iç piyasayı canlandıracak ekonomik reçeteler gerekli; ulusal bir iç piyasaları geliştirme programı...
Herkes elini taşın altına koymalı, güçlü bir teknisyen kadro oluşturularak bir an önce harekete geçilmelidir...Dünyada herkes kendi gemisini kurtarma peşinde şu aralar... Ne Dünya Bankası ne de IMF bu süreçte bize sağlıklı fikirler verebilir...Kelin dermanı olsa ilk önce kendi başına sürerdi...Kaybedenler kümesinde olmamak için, kendi yaralarımızı kendimiz saracağız yine... Her zaman olduğu gibi mutlaka başaracağız...