Akan kanların içimizdekilerden bazılarının suçu vardır. Anlatacağımı okuyunca sizlerde kızacaksınızdır mutlaka. 1980li yıılardı. Mahallde bir polis beyle tanıştım. Bizlere hainler, hırsızlar ve şüpheli kimseler için işbirliği teklif etmişti. Mahalle bakkalıyla beraber kabul ettik işbirliğini. Şüpheli bir kişi gördükmü telefonla bildirirdik. Bunda dolayı mahallemiz temiz mahallelerden biri olmuştu. İktidar değişince bizimki sürgün edildi. Aradan zaman geçti. Mahallede şüpheli 3 kişi gördüm. Hemen 155e telefon ettim. Bir görevli geldi. Gelmesine geldide durumu anlatınca bana söylediği söz şu oldu: Neden yakalayıp teslim etmedin demek oldu. Ben her şüphelinin ardına düşemem dedi ve çekti gitti. 3 gün sonra uncalı polis karakolunun servis arabası tarandı. Polislerimizden şehit olanlar oldu. Yakalananlara televizyondan görünce tanıdım. İhbar ettiğim gençlerdi. Araştırdım bir kaç gün sonra o gelen polis başka yere göderilmiş. İşte ihmalin sonucu canlar yanmıştı. Nasıl Osmanlıyı mahveden içimizdeki hainlerse. Cumhuriyetimiz mahvolursa içimizdeki hainler yüzümden olur. Atacağımız adımı ona göre atmamız gerekir. İçimizdeki hainleri iyi tanımamız gerekir. Oy verirken çıkarımızı değil güzel vatanımızı düşünmemiz gerekir. Eğer karanlık günler yaşamak istemiyorsak. selamlar. Hıdır ALTAŞ(aşıkturhani)ANATALYA