11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1396
Okunma

Bu soru sorulana kadar aslında ne için çocuk istediğimi ayrıntılı olarak hiç düşünmemiştim. Şimdi konu önüme geldiğinde hemen sorgulamaya başladım.
Neden çocuk sahibi oldum?
İlk etapta çocuk istemedik, kendimizi toparlayacak, ekonomik zorlukları aşacak, çocuğumuza güzel bir gelecek hazırlayana kadar, onun dünyaya gelmesine izin vermeyecektik. O küçücük yaşımızda bunları düşünüyorduk, yalnız gözden kaçırdığımız bir gerçek vardı “ÇEVRESEL BASKI”. Evleneli çok az bir zaman olmasına rağmen küçük bir rahatsızlıkta “bebek mi geliyor yoksa” sorusu soruluveriyordu. Yaşım küçüktü ve “ben daha çocuk istemiyorum “ diyemiyordum.
Gördüğüm ve düşündüğüm kendimize göre korkunçtu aslında. Bizim mutlaka bir çocuk sahibi olmamız gerekiyordu aile yaşantısının devam etmesi için. Çocuk olmadan karı-koca olunamazdı, aile olunamaz, çocuk ailenin temeliydi ve bizim geleceğimizdi büyüklere göre. Bizim dünyaya getirdiğimiz çocuğa bakıp bakamayacağım hiç önemli değildi. O nasıl olsa büyürdü, her çocuk kendi rızkı ile gelir di hayata ve dünyaya gelen büyürdü nasıl olsa. Zorda kalınırsa büyükler yardımcı olurlardı. Hep bunlar söylenir dururdu yanımızda.
Oysa ben çocuğumu kendim, kendi istediğim gibi büyütmek istiyordum. Birilerine güvenerek çocuk dünya ya getiremezdim. Ama bunu kime anlatabiliyorsunuz ki. Sonunda çevresel baskılar üstün geliyor ve hiç beklemediğiniz bir anda içinizde bir canın büyüdüğünü öğreniyorsunuz. Henüz siz çocuksunuz ve şimdi bir çocuk daha büyütmek zorundasınız. Nasıl büyüteceksiniz, ona neler verebileceksiniz, istediğiniz şekilde yetiştirebilecek misiniz?
Bu kadar büyük korkular içinde bir can dünya ya getiriyorsunuz ve işte o an gerçeklerle yüzleşiyorsunuz. Gerçekten, anne olmanın ne demek olduğunu anlamaya başlıyorsunuz, yalnız başınıza kalıyorsunuz ve çevrenizde “yardımcı oluruz” diyen hiç kimse kalmıyor. Ne ekonomik anlamda, ne manevi anlamda. Onunla birlikte sizde büyümeye başlıyorsunuz. Zaman içinde sorduğunuz soru “o mu beni büyütüyor, ben mi onu” aslında, ikiniz bir arada büyüyorsunuz, gelişiyorsunuz, bir de bakıyorsunuz ki sizin gerçek arkadaşınız, dostunuz, evladınız, can yoldaşınız oluvermiş.
Ben çevresel baskılar yüzünden erken anne oldum. İyi ki o baskılara boyun eğmişim diyorum simdi.
Yanlış düşünmüşüm, ben de istemişim aslında çocuk sahibi olmayı, gelecekte yanımda arkadaşım olmasını istemişim, yalnız kaldığımda yalnızlıklarıma ortak aramışım, sevgimi birisiyle çok daha yoğun paylaşmak istemişim, annelik duygusunun çok özel bir duygu olduğunu bana tattırmasını istemişim, çok daha önemlisi, toplumda giderek var olan değerlerin korunmasına katkı sağlayacak birilerini bırakmak için çocuk dünya ya getirmişim.
Oğlum 22 yaşında ve sporcu bir delikanlı, Onunla birlikte olduğumuzda söylediği sözler beni o kadar mutlu ediyor ki, bunu kelimelerle ifade edemem. “ Anne, yanımda yürüme ne olur, kızlar bakmayacak şimdi, sevgilim sanacaklar seni ” Belki buna “bencillik” diyeceksiniz, “yalnız kendini düşünüyorsun” diyeceksiniz ama bunların bencillik olduğunu düşünmüyorum. Çünkü o benim canımdan bir parça ve ben onunla olmaktan, o benimle olmaktan mutlu, esas önemli olan da bu galiba. Toplumun mutlu, idealleri olan, sorgulayan, düşünen ve düşündüklerini uygulamaya çalışan gençlere ihtiyacı var. O zaman yalnız kendimi değil toplumu da düşünmüş oluyorum.
Sevgili dostlar, “Ne için çocuk istiyoruz” sorusunun ne kadar doğru ya da yanlış olduğunun irdelenmesi gerekiyor aslında. Çoğumuz bu soruya “cinsel arzularımıza gem vuramadığımızdan “ diyebilir. Aslında cinsel dürtüler değil çocuk istememizin nedeni, Beynimizin bir köşesinde, toplumların devamını sağlayabilmek düşüncesi yatmakta. Eğer toplum olarak varlığımızı sürdürmek istiyorsak, üremeye devam etmeliyiz, ( bakabileceğimiz kadar çocuk) Yok,” ben bu toplumun yok olmasını istiyorum” diyorsak o zaman hiç birimiz çocuk dünya ya getirmemeliyiz.
Mutlu, sağlıklı, soran, sorgulayan, düşünen ve sağlıklı çocuklar yetiştirebilmek umuduyla hepinize saygı ve sevgilerimi gönderiyorum.
Umarım konu derinlemesine irdelenir.
Saygılar yüreğinize
Türkan DİNÇER