Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Halil OĞULCAN
Halil OĞULCAN

HALİMİZ

Yorum

HALİMİZ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

801

Okunma

HALİMİZ

İLÇEDEKİ TORPİLLİ ÖĞRETMEN-OKUL MESELESİNE BASİT ÇÖZÜM ÖNERİM

İlçe merkezindeki bazı okullarda branş öğretmeni çokluğu varken bazı okullarda yok yada az. Önerim: öğretmenin kadrosu okullara değil, ilçe milli eğitime verilsin. Her yılın başında ilçedeki her dal ( branş ) dersleri, mevcut öğretmene bölünsün. Hangi öğretmen hangi okulda ders verecek kura ile tespit edilsin. Böyle olursa, ilçedeki torpilli okul ya da öğretmen olayı ortadan kalkar. Öğrencelerinde bazı okullara hücum etmesi, velilerin torpil araması, veli-idareci-aracı kişiler, öğrenci servisleri( kısmen de olsa), dolayısı ile milli servet kaybının önlenmesi, vb. problemler kendiliğinden çözülür. İlçenin her bölgesine eşit eğitim öğretim imkânı ( eğitimde fırsat eşitliği ) verilir. Eğitime huzur gelir.
Sınıf öğretmenlerine de 5 yılda bir kura ile okul seçimi yaptırılsın. Böylelikle sınıf öğretmenlerinde de torpilli okul, torpilli öğretmen meselesi de halledilmiş olur. Çünkü bazı okullarda, öğretmen kadrosu ( ölüm ya da emeklilik olmamışsa)yıllarca aynı durumdadır. Bir okulda olumlu ya da olumsuzluk varsa bunu tüm öğretmenler az da olsa paylaşmalıdır. Öğretmende, başarı ya da başarısızlık varsa, bunu kısmi de olsa tüm öğrenciler paylaşmalıdır. Bu uygulama, ilçedeki okullarda eğitim seviyesi düşük-yüksek tartışmasını azaltacaktır. Bazı okullara uzaktan öğrenci akımını önlenmiş olur.


SENDİKALAR

Ülkemizde sendikalar ne amaçla kuruluyor? Temsil yetkisini kimlerden almışlar? Sendikacılığın tarifindeki masumlukla bizdeki sendikacılık aynı mı? Ülkemizde sendikalar, mağdur olmuş kişilerin haklarını, örgütlenerek toplu talep etmek amacı ile kurulmamışlar. 12 Eylül darbesinin eğitimli yetişmiş insanları ülke yönetimine karıştırmama, kanunla yasaklama uygulamasını etkisiz kılmak. Sistemin mağdur ettiği kişilerin durumunu kullanarak, kendi siyasi fikir ve düşüncelerini o toplumda yayma, siyasi partilerin siyaset yasağı olan kişileri sivil toplum kuruluşu adı altında alt birim olarak kullanma talebinden ortaya çıkmıştır. Çünkü her sendikada farklı siyasi görüşü olan insanlar var. Çoğu sendika temsilcisi, bu yolla toplumda kendine yer ediniyor. Özel işlerini daha kolay hallediyor. Size basit bir örnek vereyim. Hiçbir eğitim sendikası öğretmenlerin kira, sınıf öğretmenlerinin sırtında KİT durumundaki İLKSAN’LA ciddi manada ilgilenmiyorlar.







ÖRETMEN – ÖĞRETMEN EVLERİ

Öğretmenlik mesleğini seçen kişilerdeki seçimde bir polis kadar ya da bir asker kadar üzerinde durulmamaktadır. Geleceğini teslim edeceği kişi ile sadece suçluya yakalayacak kişiye verilen önemi düşündüğümüzde ( maddi manevi ) işin vahametini daha iyi görürü ve anlarız. Baskıcı, yeniliğe kapalı, mevcut durumu korumaya çalışan eğitim sistemimiz. Öğretmenimizi bir fasit dairenin içinde ömrünü bitiren zavallılar durumuna sokmaktadır. Öğretmenlerimiz, yanlışların düzeleceğine dair ümitlerini kaybetmişlerdir. Ne yaparsak yapalım hiçbir şey değişmez. Bunun içinde hiçbir şeyi düşünmeyi yada değiştirmeye gerek yok, mantığını kabullenmiş kendi içinde dert yığını yetkililerin yanında dertsiz her şey iyidir. Görüntüsü vermekten ibarettir.
Öğretmenler, günlük hayatta eğitimden daha çok TV deki ya bir programı yada bir maçı veya sonucunu, kahvedeki oyunu, magazin olaylarını konuşarak zamanını harcıyor. Kitap okuyarak yeni şeyler öğrenmeye çalışan, kendini geliştirmeye çalışan öğretmen sayısı yok denecek kadar az. Bu sebeple öğretmen evleri, resmi oyun evleri konumuna gelmiştir. Öğretmen evlerinin kahvehaneden farkı; müdavimlerinin çoğunun resmi kimlik taşımış olmasıdır.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Halimiz Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Halimiz yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HALİMİZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL