Bu sabah yatağıma pencereden girip, göz kapaklarım da oynaşan güneşin şakacı parıltılarıyla uyandım.
Güzel bir gün başlıyordu, bulutsuz bir gökyüzü, kıpırtısız bir deniz, Göcek tatlı bir bayram sabahı telaşı içinde son hazırlıklarını yapıyordu..
Balkona çıktığımda susuz kalmış kırmızı sardunya adeta yalvarır gibi boyun bükmüş yangınına bir parça su istiyordu, kendime kızarak bolca su verdim hemen.
Kendi pişlirdiğim kahvemle sigaramı içerken sabah sabah nedir bu sigara bir lokma bir şey yemeden diyen sesin çınladı kulaklarımda, çatılan kaşlarına ve güzel yüzüne sanki karşımdaymışsın gibi tebessümler gönderdim düş kutumdan.
Anılar, anılar sabahın erken saatinde ve bir bayram sabahı ard arda sökün etmeye başladılar, birlikte olamamanın sıkıntısı bir kaya altında kalmışcasına baskılamaya başladı yüreğimi..Telefonlar çalmaya başladı, bayram kutlamaları şen kahkahalarla karışıp biraz olsun iç sıkıntımı dağıtmama neden oldu.
Sonra telefonumdan o güzel sesini duydum merhaban, merhabama karıştı yüreğimi ezen kaya birden kalktı, ağzımda bayram şekerleri tadı, kulaklarımda en güzel nâmeler..
Nasılsın diyen sesin sanki yanıbaşımdasın ve elimi uzatsam dokunacağım, saçlarını okşayacağım gibi duygular denizine attı beni.
Yine beklemelerdeyim, bir kadermişcesine sırtımıza sarılan bu özlemlerden artık sıyrılmalıyız meleğim, ardımızda kaç mevsim bıraktık ve gelecek olan mevsimler olacak mı..bilemeyiz.
O kadar çok geçmişte bıraktığımız baharlar var ve öyle kayıp hanemize yazılmış yaşanmamışlıklarımız var ki, haydi gel artık bebeğim, kollarında güneşli sabahları tüketmek istiyorum, bu kadar çok sevip, seviliyorsak hakettik biz bu kalan zamanı.
Gel, beklentilerim acıtmaya başladı artık, çelik uçlu şişler sokuluyor bedenimin her bir noktasına, geldiğin gün ağaçlar daha yeşil, çiçekler daha parlak renkli olacak.
En keskin gözlü martıyı limanda demirli tekne direğine yerleştirdim, yolunu gözlüyoruz birlikte, seni gördüğü an en kuvvetli çığlığı benim sevinç göz yaşlarıma karışacak..
Haydi birtanem hasretin dayanılmaza dönüştü artık bekletme daha fazla, acımı arttırma gel...Gözlerim gözlerini arıyor sürekli, ellerim ellerinde tere bulanmalı yine, gel derken deli gibi çarpan yüreğim geldiğin de umarım sevinçten durmaz, aklım firar edip beynimi çıldırtmaz.

ESEL ARSLAN
2007-Muğla/Göcek