İlkokul çağlarındaydım, tatillerde sık sık köye akraba ziyaretlerine giderdik. O yıllarda köylerin birçoğunda elektrik yoktu, yollar kış aylarında adeta tarla gibiydi, yürürken çizmelerimiz çamura saplanır ayağımızdan çıkardı. Akşamları evde sıcacık sobanın etrafında toplanır hasır üzerinde çeşitli oyunlar oynar, kavrulmuş ayçiçeği yerdik. Arada ellerimizde gaz lambaları, ayağımızda çizmeler, ahıra gider yeni doğmış kuzuları seyrederdik. Gündüzleri yine bir araya toplanıp kurumuş ayçiçeği saplarını mızrak yapıp saman yığınlarına atar, canımız sıkıldığında da ördek yavrularının arkasından koşardık. Çocukluk işte! O yıllarda şehir ve köy yaşamı arasında çok fark vardı. Köy çocukları şehir çocuklarına Avrupalı gözüyle bakardı.
Birgün hep bir arada sohbet ederken birbirimize çeşitli sorular sormaya başladık. Bende Veysel’e "2x2 kaç eder" dedim. "8 eder" dedi. Güldüm "yanlış 4 eder" dedim. "Tamam ama bizim köyde 8 eder" dedi. Neyse, aradan yıllar geçti Veysel Almanya’ya gitti. Yaz tatillerinde gelir, tarla , arsa, ev alır sonra Almanya’ya dönerdi. Biz ise hayat mücadelemizi vatanımızda sürdürdükve sürdürmeye devam ediyoruz. Onlar dışarıdayken o kadar çok şey oldu ki, ne hükümetler ne başbakanlar değişti. Ne felaketler atlattık, ne enflansyonlar gördük. Her gelen hükümet enflasyonu düşüreceğim diye geldi, hele biri vardı çok iddaalıydı, herkese iki anahtar vaadiyle geldi. Bırakın vermeyi elimizdekileride aldı. Bankalar hortumlandı, zamların arkası kesilmedi. Dolar bir gecede iki katına çıktı, telefon elektrik, benzin, su zamları, kredi kartı mağdurları vs vs .
Duyduğuma göre Veysel emekli olmuş, dünya turuna çıkmış. Ne mutlu Allah daha çok versin gözümüz yok. Ama insanız işte yinede gözümüz kaçıyor. Acaba günahmı işliyoruz? Günahsa affet Allahım. Bazen keşke banada 2x2 nin =8 olduğunu öğretselerdi diye düşünüyorum. Saygılarımla...
Hakan Türksoy