17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1429
Okunma
Bu, benim ne ilk ne de son gecem olacak belki, yıldızlara bakıp düşüncelere daldığım.Bu gece yine, kelimelerinle doluyum. İçimde, belli belirsiz bir şeyler kıpırdıyor yine...Bir sigara yaktım. Sigaramın dumanını hayalinle harmanlayıp, bedenimin derinliklerine saldım. Seni içimden çıkarırcasına bıraktım dumanını. Olmuyor... İçimde bir kıpırtıdır, dolaşıyor...Sebebini bir bulabilsem bir...
Odamın sessizliğinde boğuluyorum sanki...Gözümün önüne bir gelip, sonra birden kaybolan o hayalin yok mu? Beni, daha da boğuyor sanki...
Şimdi, yanında olmak isterdim .O, ipek kokan saçlarını usulca okşamak ,ellerinden tutmak isterdim. Belki bu sayede, sana olan hasretimi az da olsa hafifletebilirdim.Yada o zümrüt gözlerinin içine, son kez bakabilseydim keşke...En azından, o her gece uykularımı delik deşik eden hafakanlarımdan kurtulurdum belki...Manolya…
Artık, telefonlarıma da çıkmıyorsun ...Oysa, sesinin o büyülü renginde, ne kadar da mutlu oluyordum, bir bilsen . Her, sesini duyduğumda, içimde tarifsiz mutluluklar geziniyordu oysa.. .Bir kerecik de olsa sesini duymak bu kadar mı zor? Söylesene…
Anladım ...Alıştıracağım kendimi, sensiz olan akşamlara... Seni her gördüğümde, ayaklarımın yerden kesildiği o zamanlara...Başka çarem de yok aslında, biliyorum…Yok…
Ayrılığımızın üzerinden nicedir geçti de, nedense alışamadım yokluğuna. Affet beni Manolya...Sanki, birazdan kapıdan çıkacak, yine, o eski gülüşünle içimi yakacak,beni yine kendine aşık edeceksin geliyor bana, Manolya...
Sen gideli, günler benim için asır oldu sanki...Ama geçen sadece zaman...Yine sen, yok… Yine, ayrılık düşüyor bana, her seferinde Manolya…
Şimdi nerelerdesin? Merak ediyorum. Mutlu musun? Mutsuz mu?
Ayrılık, seni de yaktı mı, benim gibi?
Ben, seni her düşündüğümde, karabasanlar basıyor sanki yüreğimi. Hayatım, o kadar anlamsızlaşıyor ki, bilemezsin, Manolya..
Her sabah, penceremden dışarı bakıyorum. Belki vicdanın sızlar da yüreğime geri dönersin diye... Penceremi her seferinde, biraz daha aralıyorum. Belki, olur ya, dönersin, Manolya… Kahretsin!deliriyor muyum? Ne?
Sokaklarda, umarsız bir deli gibi dolaşıyorum şimdi...Kim bilir, kaç kez sensin diye, yolundan çevirmişimdir, sırf saçları sana benziyor diye, Manolya... Değilmişsin... Meğer, serapmış gördüklerim, Manolya...
Yetmedi mi? Manolya... Nicedir böyle çektirdiğin? Ayrılığında kor ateşlerde yaktığın...Ya, o kahrolası gözyaşalarına boğduğun geceler...
Ah! Manolya Ah! Sen hasret nedir bilirmisin? Sen, susuz kalmış bir çiçeğin acısını hissettin mi yüreğinde hiç? İşte, şimdi, ben öyleyim...Sen gideli, nicedir yağmur yağmayan bir toprağım sanki, Manolya...
Sen gideli, yüreğim bir çöl gibi, suya ve sevgiye hasret, Manolya...
Seni sevmek ne zormuş Manolya... Seni sevmek, ateşlerde yanmak gibiymiş, anladım...
İçin rahat olsun şimdi .Bu senin için yandığım,belki son gecem olacak.Son gecem…Her gün ölmektense, bir kez ölürüm daha iyi, Manolya...
Artık, rüyalarımada gelme, istemiyorum...
Uzun bir uykuya dalacağım şimdi...
Son sözünü söyle. Hala, diyeceğin bir şey yok mu?Yine, eskisi gibi, suskun mu kalacaksın? Benim son sözüm var ama. Ne, biliyor musun?
Ecelimde bile, son sözüm:”Seni Seviyorum” olacaktır, Manolya…
Elveda... Zümrüt Gözlü Prenses…
Elveda... İpek Saçlı manolya…
Bana değil, aşkımıza acı.
Manolya … Ah… Manolya.…
Gece Gözlü Prenses…
Zümrüt Gözlü Manolya…