5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
949
Okunma

Ne zaman düşürdüğün masken aklıma gelse kan damlar gözlerimden. Oysa oyun bitmemişti daha. Hayatımızın en can alıcı en ruhsuz sadece bedenlerin konuştuğu sahne çok beğenilmişti oysa. Kimse salonu terk etmemişti neydi bu acelen, hayata o gerçek dünyaya nefes almadan dur durak bilmeden koşuşun nedendi.
Korkun neydi maskeni benim mi çekip almamdan korktun. Yok yapamazdım bunu, yapmayacaktım da ben senin ruhsuz bedenini sevmiştim o duygusuz dilini sözcüklerini...
Oysa ben senin kendini saklayan bir beden büyük gelen sana ait olmayan düşlerini sevmiştim. Kendini saklayabiliyordun ama yaraların gün gibi ortaydı. İçinde akıyordu kan, içine akıyordu zehirin.
Giderken düşürmeseydin sana bir beden büyük gelen maskeni seni sevmeye devam edecektim. Şimdi gerçek seni tanımanın inanılmaz sancısı var yüreğimde.
Sana ait olmayan düşlerin benim. Masken düştüğünden beri o duygusuz kelimeler o dil benim, sana büyük gelen masken benim.
Sadece içimdeki kin dolu zehir senin o da dilinle yolculuk yaptı bedenime... Bedenimin taciri oldu her geçen gün satıyor beni ölüme.