BİR SANATTIR ÖĞRETMENLİK


Ne mükemmel bir sanat peygamberlik mesleği! Ne kutsal, ne yüce… Hangi meslek veriyor insanlara o muhteşem hazzı öğretmenlik kadar? Hangi işe bu denli saygı gösteriliyor? Hangi iş bu kadar çok seviliyor? Neden gençlerimizin birçoğu hayallerine kavuşmak, öğretmen olmak için çabalıyor? Neden öğretmenlerimiz mesleklerinin gerektirdiklerini hakkıyla icra etmeye çalışıyorlar?
Hz. Muhammed’den, Mustafa Kemal’den ve nice büyük muallimlerden günümüze dek süre gelen bu yolda, layıkıyla yürüyebilmek için değil mi? Işık saçmak için onlar gibi…
Bütün meziyetleri üzerinde taşıyan bir meslek öğretmenlik. Bu meziyeti, şahsına yakıştıran ve en güzel biçimde taşımayı bilen kişiler ise öğretmenler. Yazarın romanı, ressamın resmi, şairin şiiridir eseri. Öğretmenin eseri ise öğrenci. Bu yüzden bir iş olmasının yanı sıra, ‘Bir sanattır öğretmenlik’. Şair nasıl duygularını satırlara aksettirerek şiirlerini kaleme alıyor, ressam nasıl içinde bulunduğu dünyayı kendi renklerine boyuyor, yazar nasıl hayatı nakış misali işliyor romanlarında, öğretmen de yaratılmış insanların yeniden doğmasını, ufkunun aydınlanmasını, gelişmesini, yetişmesini, büyümesini sağlıyor. Bu yüzden yenilenen her nesil, o yüce şahsiyetlerin, öğretmenlerin eseri.
Kimi zaman ana-baba, kimi zaman abla-ağabey, kimi zaman kalem erbabı, kimi zaman bilim adamı, yetişmişlerin en iyisi, bilenlerin en güzeli bazen de candan bir dost, gönül insanı öğretmen…
Öğretmeni diğer insanlardan ayıran en önemli özellik, onun bütün meziyetleri üzerinde taşıyor olması. Hangi insanda mevcut bu kadar mükemmeliyetçi bir yapı?



H.Kübra YILDIRIM