Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN

Düşler Tarlasıdır Sevda

Yorum

Düşler Tarlasıdır Sevda

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

630

Okunma

Düşler Tarlasıdır Sevda

Düşler Tarlasıdır Sevda

Dudaklarımdaki alışkanlıkların nikotin sarmalı gibi terk edeceksin bir gün sen de
Mor yüreğimin kirmenlerinde eğirerek gözbebeklerinden geçireceksin aşkı özenle
Dalıp hayatın engin denizlerine, avuçlarında biriken şiirleri serpeceksin belki de
Ben unutulmuş bir köşede hıçkırırken, bulutlar gibi geçeceksin düşlerimden yine


İnsanlar yorgun bir günün tortusunu bedenlerine sürerek dönerken evlerine, ben senli umutlar biriktirdim terli cebimde. Kuruşlara böldüm sevdayı, o yosun gözlerine düşler satın aldım korsan tezgâhlarından. Ne çok ağrıdı yüreğim seni sevdikçe onu anladım ve kalabalık duraklarda gelmeyişinden çok, hep gidişine ağladım. Umarsızdım belki, biraz da kaygısız. Ben en çok gecelerin dinmeyen yaşlarıyla sevda mendilimi ıslattım. Aşk çalıyordu fonda, düşledim bunca yıl ne kadar aşkı yaşadım.

Her gün biriken coşkuların savaklarına dudaklarını bastırınca hislerimin kemirgen dürtüleriyle uzaklara kaçarım senden. Yamalı devinimlerin iklimlerine dalar, özgür ülkeleri dörtnala geçerim. Az sonra doğrulursun dizlerinin üzerine sen aralarsın yeniden aşkın perdelerini, dudaklarına özlemi sürerek yolumu gözlersin. Kadın bedenindeki coşkuların kalıntıları kurumadan sesimin çağlayanlarına kendini atmak istersin. Yetmez özlemimi getirmeye saatler gülüm, gece susar birden ve yine bensiz düşlere dalarsın.

Can kırıklarına öfkenin dalları ağınca parçalanır yüreğimizin coşku kapakları. Hazımsız ağrıların bedeliyle hırsa sarılınca beden, dağılır göğsümüze yaşamın cam parçaları. Terli gövdede pişmanlıklar bırakır, kara bir örste döveriz sevgileri. Her suyun yolu denizlere verir yüzünü, gözlerimizdeki acımsı bulutlarla söyleyemedikçe sözümüzü. Saatler yürüdükçe gerçeğimiz yaklaşır, ah gülüm az sonra yine dudaklarına bir hırçın denizin arsız tuzları yapışır.

Daralmış bir göğse sığmaz olur özlem. Terk edilmiş yatakların kırışıklıklarını ütülerken rüzgâr, ruhta sızı artar. Her öfkenin bedelini mutlaka gözyaşı öder. Bunun için tetikte titremez el, kan oturunca damarlarımızdaki saçaklara, alışırız aşk denilen virüsten kaçmalara. Yangının alevi üşür birden, köz alacağını tahsil eder yürekten. Yaşamak gönlümüzdeki ışıksız odalara girince bunun için delice atarız bir nara. Sarılırız yeniden yüreğimizin öte yarısına.

Saatlerin uçarı kollarında yudumlarken seni, tek korkum sorgulu günlerimin kor tetiklerini gövdeme doğrultman olacak. Sonsuz bir yolculukla aşarken dünleri biz, anıların kör lambalarını özlemli insanlara vereceğiz. Kollarım ulu çınarlara rest çekecek, dudaklarım iksirli bir düşün ölümsüzlüğüyle ıslanacak. O gün biz, anların kahırlı şarkılarıyla uzak ülkeleri düşleyecek ve korkulu düşlerimizin korsan gemileriyle okyanuslar geçeceğiz.

Biliyoruz ki, terk edilen bir burukluk tarlası sevda. Umut, tanımsız bir bekleyişin duası. Hayat, var ile yok olmanın garip sehpası. Dudakların kurursa pınar arama, her ıslanmışlığın paslıdır hicran vanası. Düşler tarlasıdır sevda, her yiten günün sağrısından çoğalarak damlayan ölümsüz bir düşünüşün iksir dolu maşrapasıdır. Yudumladıkça gerçeği göğsümüze ağrılar üşüşür. Kapanan kapıların ardında yaralı bir yürekle nefeslenirken dudaklarımız büzüşür. Sevmek, damakta tadı kalan, gülücüklerimizle tamlanan iyileşmez bir yaradır.

Bir günün hikâyesine sığmayan anlattıklarınla bir ömrün düşünüşüne dursam, susar mı içimdeki asi çocuk. Ben gözlerinin diyarlarında kavgaların en delisini senin için verirken, sen geçmeyen saatlerin yaşam çarklarını çevirirsin durmadan. Suskunluğumdan, yıkılası bir dünyanın hesaplarını istersin. Sorarsın, sarsarsın ve susma diyerek göğsümü yumruklarsın. Biliriz ve bilmeliyiz ki, her bekleyişin ödülü sarılmadan geçer ve o olmazsa bu hayat ağır aksak yuvarlanan bir garip çember.

Ben de düşlerimin zembereğini boşalttığımda, ben de göğsümün acılarına gülüp geçtiğimde, ben de bir sarılışın tam orta yerinde kendimi düşündüğümde senli özlemlerin dansını yapıyordum. Sustum, konuştum, sana sunduğum gecelerin kahırlı ilmekleriyle uykulardan alınarak bin yerimden bölündüm. Oysa, adın sular taşırken günlere, sabahlar biçerim ben kendime. Sevincin bütün köprülerinden geçerek tırmanırım ömür gözlerine, tutunurum kadın ellerine. Er olurum o an, seninle yaşanası bir coğrafyada en güçlü adam olurum.

Göğsümüzün derin kulaçlarıyla bir deniz birikir ayaklarımızın tam altında. Onlarca göz, binlerce söz oluruz yarına şiirler karalamak için. Uzakta olmalı ay, ışıkları vurmuş erkenden Ege’ye. Çağrılıdır şölene Akdeniz, buruk bir silkinişle uzanmış şiire ve gülümsemiş dostlukların kaynaştığı geceye. Sevda yankılı bir nida, tabakta meze, kadehten hüzün damlarken içimize. Kaldır sevda, yudumla şimdi hayatı, yokluk gönlümüzün olsa da en onulmaz ilacı.

Selahattin Yetgin

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Düşler tarlasıdır sevda Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Düşler tarlasıdır sevda yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Düşler Tarlasıdır Sevda yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
**vuslatım**
**vuslatım**, @--vuslatim--
23.11.2008 20:23:12
10 puan verdi
yüreğinizin incileri dökülmüş yine
nekadar değerlidir onlar. gün ışığı görmeden içinde büyüte bilmen sonrada bizlere sunman .kendi adıma teşekkür ederim .kıymetini bilmek gerek sevgili şair
mutlu kal
Ayşe B Yıldız
Ayşe B Yıldız , @aysebyildiz
23.11.2008 13:39:00
10 puan verdi
Merhabalar değerli hocam :)
yureğinizde ki guzellikler kaleminize yansımış yine ..
Selam ve muhabbetle.
Saygılarımla...........
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL