[ kBENCİLLİK HASTALIĞI


Sonucunun beş para bile etmediği, bencillik krizlerinin tam doruğundaydı kadın. Kendine zarar verdiğini anlamak şöyle dursun, kafasından hala yeni nefretlere bahane olacak nedenlere isim arıyordu.

Sevgilisine olanca sesiyle haykırıyordu. Adam saçının kırlarındaki mahzun duruşa sığınmış gibi sessizce dinliyordu sadece.

Gururunun kanayan noktalarını kadından saklamak için beklide elinde bir orkide demetini okşayarak masaya bırakıp salona doğru yöneldi.

Kadın hala soluyordu burnundan.!! Kadın sevgilisinin paramparça olan gururunu hani becerebilse kuvvetlice yapıştırıp, şımarık benliğinin onu yönlendirdiği haliyle zehirden orak olmuş dilini tekrar o gururun tam göbeğine indirecekti. Şımarık bencillik krizinin kollarında titriyordu, dinmemişti öfke nöbeti.

Gece ise kadının aksine öyle sessiz, öyle uyku doluydu ki;

SEVGİ-SEVGİLİ bu kavramlar hakkında ruhunda hiç özeleştiri yapmadı kadın.
SEV-Gİ-Lİ
Kökü SEVGİ
Ruhunda gerçekten sevgi barındıran herkez için SEVGİLİ nin bir anlamı olmalı. Sevgiyi sıcacık sunabilen kişi SEVGİLİ. Kolayca dilinizle yaralayamaya kıyamadığınız sıcacaık bir dünya olmalı SEVGİLİ.

Gecenin sessiz terbiyesinden utandı birazda yatağına uzandı uyumak için.

Sabah kalktığında yanındaki yastık boştu. Anlamsız baktı yastıktaki sevgilisinin soğuk izine.
Adam gelmemişti demek ki.
Duyarsızca kalktı yatağından
Sevginin anlamını bile bilmediği tenine; yüreğinin soğuk renklerine sarıp sarmaladı. Buz gözlerine
Alaycı bir tavırda takınarak aynaya şımarık bir gurur ile baktı.
Evden çıktı. Duygusuz nice günlerinden birine daha başlamaktaydı.



alin ]