KRİZ ?

ABD nin başındaki kriz malum kaç gündür dünyayı allak bullak etti. İşin iç yüzünü bilen bankacı arkadaşlarla aramızda yaptığımız söyleşiden çıkan sonuca göre; Türkiye de zaten gizli bir kriz olduğu, Az da olsa ABD deki krizin bizi etkileyeceği, ve ABD nin kendi aç gözlülüğünün cezasını çektiği konularında birleştik. İşin uzmanlarına göre önümüzdeki haftalardan sonra krizin etkilerini daha ciddi şekilde hissetmeye başlayacağız. Buna paralel olarak işten çıkarmalar ve benzeri durumlar da söz konusu.
Fakat daha ilginç olanı ise ; bu kriz ortamı bizi biraz daha dışa itebilir. Yani Türkiye nin bölgedeki ağırlığı beklenenin aksine artabilir. İçe kapanacağız diye korkarken , dışa açılabiliriz.
Bildiğimiz üzere kriz ABD deki ev kredilerinin suistimal edilmesi ve bankaların bu suistimale destek olmaları yüzünden başladı. Bu kirli oyuna alet olan Avrupa ülkeleri de krizden gerekli olan payı aldı. Ve krizden etkilenen Avrupa piyasasında ülkemizin ağırlığı krize bağlı olarak düştü. Elimizde olmadan içe kapandık. Ticaret krize bağlı olarak durma noktasına geldi. Ve iç piyasaya fazla gelen bir çok kalem ürün üreticinin ve ihracatçının elinde kaldı otomatikman.
Fakat ev kredisi kullanımında ABD deki gibi suistimaller olmadığı için bizdeki sistem , en azıdan bankacılık sistemi krizden çok az etkilenecek. Bu da yatırım açısından ülkemizi dış dünyada cazip haline getiren ciddi bir olgu.
Önümüzdeki günler her açıdan sürprizlerle dolu. Krizin etkileri hangi boyutta olacak ? Yeni başkan Obama nasıl bir politika izleyecek? Seçimler yaklaşırken iç siyasi dinamikler nasıl kıpırdayacak hepsi merak konusu. Bekleyip göreceğiz.

OBAMA

Yeni başkanını seçti ABD. Tartışmalar ve iddialar içinde geleceğin dünya başkanı seçildi. Siyah oluşu, ailesel olarak İslami bir geçmişi olması, ve Irak savaşı konusundaki ilginç söylemleriyle bir başkan daha giriyor hayatımıza.
Ailesi her ne kadar İslami bir ilişki içinde olsa da Obama İslam kimliğini hep reddetti. Belki Yahudi lobisinin iddia ettiği gibi gerçekten Müslüman , belki de bir danışıklı dövüş söz konusu bilemiyoruz.
Bizi düşünceye iten başka bir konu ise ermeni meselesi. Tüm ABD başkanları seçim öncesi Ermenilere soykırım ı tanıma sözü verirler. Hep gündemde kalır bu konu. Bir seçim taktiği olduğu muhakkak ama ya tanırsa Obama ? İşte o zaman ekonomik olarak çok sıkıntılı günler kapımızı çalar haberiniz olsun. İsrail in Almanya dan yığınla para aldığı bir meseledir soykırım meselesi. Eğer ABD bunu tanırsa ve bu dünya da kabul görürse ülkemizin ödeyeceği tazminatı sormayın. Ermenilerin meselenin üstüne gitmeleri hep bu yüzden. Yoksa onlar da biliyor suçlu olmadığımızı. Bakalım bekleyip göreceğiz.
Diğer bir meselede Irak politikasındaki değişiklik mesajı. Obama, Bush un Irak politikasını hep eleştirdi , yerden yere vurdu. Fakat kendisi de Afganistan da aynı rotada olduğunu gösterir gibi. Ya gelen gideni aratacak, ya da karşımızda Bush un aptalca politikalarından ders almış akıllı bir başkan var. Ciddi bir merak içinde bekliyoruz gelecek günleri.

BOMBA

Son olarak bir soru sormak geldi içimizden; geçen günlerde bir bomba ihbarı yapılmış polise. Ve bomba imha ekipleri olay yerine gitmiş. Fünye ayarlanmış, çevre emniyeti alınmış , vesselam imha edilecek şüpheli paket. Derken paketten yani çanta valiz her neyse içinden bir ağlama sesi gelmiş. Bakmışlar ki içinde bir bebek.
Ya ağlamasaydı ? Ya duymasaydık ağlamasını? Söyleyin Allah aşkına böyle bir paketin içindekini uzaktan tespit edecek bir teknoloji çok mu pahalı ? Bizim gibi terörden yıllarca eziyet çeken bir devletin böyle bir cihazının olmaması ayıp değil mi?
Nerdeyse tüm büyük alışveriş merkezlerinde ve havalanlarında bulunan x-ray türü termal bir cihaz neden polisin elinde yok ? Varsa niye kullanmadı o operasyonda ?
Yoksa devlet paramı vermedi alınması için?
Düşünün birine nefretiniz ve kininiz var. Çocuğunu bir çanta içinde bir yere bıraktınız. Ağzını kapattınız sesi duyulmasın diye. Ve polise bomba ihbarı yaptınız. Geldiler ve araştırmadan incelemeden patlattılar. Burada vebal kimde ? Tabi hırsızın hiç mi suçu yok ama bu konular ciddi konular ve ciddi eğilmek gerekir kanımızca. Bunca yıldan sonra böyle bir yazı yazdıysak suç bizde mi? Yazdıranlarda mı?