Zamanın birinde bir küçük çocuk dünyaya gelir, adı: Mehmet soyadı: Taş olan. İlk önceleri okumaya pek hevesi olmayan, okumayı sevmeyen bir genç idi. Zamanlar geçer üstünden, epyce zamanlar olur ve genç Mehmet okumanın aşkını yaşar kendinde ve okumaya gönül verip okumak için hertürlü seferberiği yaparcasına savaşır. Heves başladı genç çocukta, hevesler kapladı okumaya olan deliliğinden okumaya başlar artık, öyle istekli öyle ısrarlı, öyle kendinden emin bir gayretler içerisinde okumayı aklına alır ve peşinden kaçar ilmin. Demiştir büyük üstadımız Hz. Muhammed ( s.a.v ): ilim Çin’ olsa dahi gidip alın, işte Mehmet’imi de öyle bir heves sarar tefekkür eder ve okumaya karar verir. Okumak ister ilim öğrenmek ister, alim olup yoksullara eğitim vermeyi, ilim öğretmeyi kafasına takar ve böyle zamanlar geçerki okumanın peşinden yılmadan devam ede gelir halen. Okumak istiyor, okuyup okutmayı istiyor fakirim, fukaram garip yoksul insanlara yardım etmeyi istiyor Mehmet’im, aklına taktı okumak okumak ille de okumak istiyorum, ilim sahibi olmayı istiyorum dercesine okumaya sımsıkı, mutlu ve huzurlu bir duygu içerisinde sürdürüverir. Cehaleti bitirmek ister, eğitim yüzü görmemiş insanlara yardım etmeyi, okutamayan okutmaya gayret eden ailelerin durumlarını göz önünde bulundurarak okumak ve yardım etmek ister Allah ( c.c )’ın izniyle bu çileli ve çilekeş bir ömür içerisinde. Yolun açık olsun Mehmet’im yolun hak yolunda oluverip inşallah Allah’ın izniyle okuyup yoksul çocuklarımıza yardım edersin ve yoksulların durumunu göz önünde bulundurarak savaşı bir ömür sürdürmeye gayret edersin, gönüller hep seninle, mutluluklar hep seninle osun. Oku oku ki yoksulların dermanı olursun, gönülden yaralı durumu pek yerinde olmayan insanlarımıza yardım etmiş olursun ve yardımı ettiğinde ise geleceğin şafaklı gençleri seni yüreğinde bir ömür yaşatsın, seni bir ömür dualarla hep ansın isteriz.

MEHMET TAŞ