1980 öncesinde dilimiz de çok büyük erozyon ve yozlaşma başlatılmıştı.Şimdi günümüzde de buna benzer çalışmalar yapılmaktadır. O zamandan bu tarafa dilimizde bir çok değişimler o günlerin,çalışmaların uzantısı olarak devam edegelmiştir.O dönemlerde, Türk Dil Kurumunca yabancı kökenli bulunarak değiştirilen kelimelerden bazıları şunlardır:
Atölye-İşlik , Avans-Öndelik, Ambalaj-Sarmaç, Avukat-savunman,Amortisör-Yumuşatmalık,
Brifing-Özetleyim, Deodorant-Kokusavar,Emanet-Saklam,Ekvator-Eşlek,Fermuar-Kapayıcı
Hemşire-Sayrı,Hobi -Düşkü,Huzursuzluk-Erinçsizlik,İştah-Yiyesi,Jeton-Atmalık,Kabristan-
Gömültük,Kraker-Çıtırdak,Mask-yüz kipi, Maske- Örteç,Moda- izlenti,Mülteci-Sığınak,
Rezerv-Yedekçe,Asansör-Asamak,Klinik-Bakılık,Priz-Girgilik,Fraksiyon-Bölüngü,Refah-Gönenç gibi... Bunu liste halinde uzatmak mümkün,ama örnek olsun diye bu kadar yazmak
yeterli sanırım.

Türk Dil Kurumu, bu kelimeleri değiştirirken belki iyi niyetli düşünceler veya ideolojik kaygılarla kelimeleri değiştirdiler.Tutanlar tuttu kabul görmeyenler çöpe atıldı.
Burada anlatılmak istenen dilimize en büyük darbeyi o dönemde dili korumaya çalışan kurum vermiştir.Nasıl mı ?Dede ile torun arasında uçurumlar yaratarak birbiriyle anlaşamayan nesiller meydana gelmiştir.Böylece dilde ve kültürümüzde çok büyük
yozlaşmalar baş göstermiş ve dilde ki bu bozulma günümüze kadar gelmiştir.

SAYGILARIMLA