38
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3322
Okunma


Nietzsche’yi seviyorum. onun "Üstün İnsan" arayışına hayranım .
"Alçaklık ve yükseklik" çok belirgindir onda.
"İnsanca pek insanca"
" Siz yükselmek istediğinizde yukarı bakarsınız, bense aşağı bakarım... Çünkü yükselmişim "
Sokrat ’a da hayranım. Sokrat’ın ölüm pahasına kendi bildiği ve inandığı doğruları için Erdemiyle öldügünü biliyorum.
"Sizin gibi düşünüp zavallı bir şekilde onursuz yaşamaktansa şerefimle ölmeyi tercih ederim "
Bir de Kant’ın mezar taşında yazanlara takılmışımdı ; " İçimde ahlak yasası... Gökyüzünde ERDEM .."
Sokrat’ın Savunması / Platon ’ un kitabı hayaımda beni en etkileyen kitaplardan biridir. İncecik bir kitap. Eğer okumayanınız varsa mutlaka okumanızı öneririm.
Erdemi ve Öyle asil ölümü
" Sokrat’ı tutuklamaya gelmiş polisler evine. Götürüyorlarmış. Arkasından hanımı figan içinde; " Onu niye götürüyorsunuz, Onun bir suçu yok ki " diye haykırmış.
Sokrat da;
" İyi ya o zaman ne üzülüyorsun. Ya hakikaten suçum olsa da götürselerdi daha mı iyiydi ."
Alçak ruhlu insanlarla işte böyle ayrılır insan. Öyle şerefli, asil dağ gibi durur bazıları. Bazıları da alçaklarda, tükürüklerin arasında boğulur.
" şiir kandır... Kesilir bir yerleri şairin ve o kan akar . "
işte Nietzsche ondan öyle demis;
"En güzel şiir, kanla yazılan şiirdir "
" Oldugun kadar değil... Karşındakine yansıdığın kadar insansın ." Zerre
Şiirle ... Sevgimle.