DÜNYAYA YAYILAN TÜRK OKULLARI / ....


Bir olay, bir sahış veya bir konu üzerinde kulaktan dolma bilgilerle veya kitap okuyarak bir kanaate sahip olmak başka, bizzat yakından görerek bilgi sahibi olmak başkadır.

1996 yılından başlayarak Fatih Üniversitesi başta olmak üzere şimdiye kadar Azerbaycan, Gürcistan, Dağıştan, Kazakistan, ve Türkmenistan’da 6 adet üniversite açılmış durumdadır.
Yurt dışında açılan ve işletilen kolej ya da okul sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Orta asya Cumhuriyetleri’nin hemen hemen her yerinde, Kafkasya’da, Balkanlar’da, Rusya’da, Amerika’da, Kanada, Avusturya, Endonezya, Afganistan, Kuzey Irak, Tanzanya, Mozabik, Güney Afrika ve Fas’ta, kısacası 50 yakın ülkede TÜRK dili ile eğitim yapan okullar var.

Öngörülen bir aksaklık olmasa bu son iki yılda ise okul açılmamış bir ülke bile kalmayacak.

Bu okullarda eğitim veren gencecik öğretmenlerin ise aldığı ücret çok düşük ve zor şartlarda çalışıyorlar. Aynı işi Türkiye’de yapmaları mümkün ve yüksek bir ücretle daha rahat bir ortamda çalışabilirler.

Bu okulların finans ihtiyaçlarını karşılamak için ise geliştirilen formül şöyle; Tirmizi şehrini Karaman- Aksaray, fergana’yı Elazığ, Namangan’ı Turgutlu, Semerkant’ı Erzurum, Buhara’yı Malatya, Cizzak’ı Diyarbakır vs. finanse ediyor. Bu şehirlerde yaşayan işletme sahiblerinin finans etmeleri ile oluşmuş olan bu çalışmaya katkıda bulunamıyorsak dahi saygı duyulması gerekliliğine inancımızı yitirmeyelim.

Dünya ülkelerinin kabul etmiş oldukları ve bakanlıklarının katkıda bulunduğu bu çalışmaya dış devletlerin sıcak baktığı, sorun olarak görmediği ve kendi ülkelerinde böyle okulların açılmasına saygı duydukları halde bu okullara ve bu okulların öncülüğünü yapan Fethullah Gülen’e hangi akıl karşı olur ?

Karşı olanın Türk düşmanlığının olduğunu düşünürüm, palyaçoluğun bittiği bu dönem de birileri kendi mahallesindeki bir kaç tane çoçuğa eğitim desteği sunamazken kalkıp dünya geneli bir çalışmaya laf söylemeleri ve kulaktan duyma bilgilerle yaklaşmaları ise akıl almaz bencillikten başka bir şey olamaz.

Dünyaya açılan bu çalışmada yer alan gencecik tüm öğretmenlere saygı duyuyor ve bu çalışmanın başında yer alan sayın Fethulah Gülen İftira atanların akıllarında sorun olduğunu düşünüyorum.


Türkiyenin küresel enstrümanları neden bozuk plak gibi öttüğünü düşününce tek bir söz söyleyesim geliyor,

SİZ DÜNYA DEVLETLERİNDE EĞİTİMİ BIRAKIN, TÜRKİYEDE BİR ŞEHİR, BİR İLÇE, BİR KÖY DE BİLE KARMAŞA YARATMADAN EĞİTİM VEREMEZSİNİZ !

BAŞKASINI KABUL EDEMİYECEK KADAR DEMOKRAT OLMAMANIZIN ALTINDAKİ KARALAMACI ÜSLUBUNUZU KINIYORUM.



..............

Bu insanlar hangi ülke de olurlarsa olsunlar, bir kere çağdaş bir eğitim yapıyorlar. Öte yandan öğrencilerine TÜRKÇE eğitim veriyorlar. Çağdaş TÜRKÇE öğretiyorlardı. Bunun yanına bilimsel alanda ilerleyebilmenin önemli olanaklarından ingilizceyi katılıyorlardı. Yerel dille beraber tam teşekküllü EN AZ ÜÇ dil öğretiliyordu.

Bu çok büyük bir insanı hizmettir. Yapılan evvela ulusal bir hizmet, sonra da insancıl hizmettir. Aynı zamanda Türk dilindeki gelişmeleri izlemeleri ise benim için önemliydi.

BÜLENT ECEVİT.

................