12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1206
Okunma
Sabaha, gözünde hala geceden kalan yaşlarla uyandı. Hızla kalkıp cama koştu, pencereden dışarıya baktı hava nasıl diye. “Bu gün çok işim var hava güzel olmalı” dedi . İlginçtir sokaktaki arabaların üzerine, kestane ağacının yapraklarına da çiğler yağmıştı. Gözü o berrak taneciklerde takılı kaldı bir iki dakika. “Demek ki; gece boyunca ağlayan sadece ben
değilim, belli ki göklerde sevdiği birini istemeden kırmış benim gibi” diye geçirdi içinden. Aklına yine geldi gece ağladığı
saatler , offf offff birde baş ağrısı geldi şakaklarına; bin bir pare top atışına maruz kalmış gibi canı yanıyor.
Aynanın karşısında; elinde tarağı ve tokası dağınık saçlarına öylece bakakaldı!!!!!! Nasıl yapabilmişti?? Nasıl başarabilmişti
Oğlunu böyle kırabilmeyi.Nasıl?? Telefi etmek için mutlaka o uyanmadan evde mutlu bir hava estirip bu kırgınlığı hafifletmeliydi.” Evet Harika bir kahvaltıııı . Çok sevdiği sıcak ekmek, yumurta ve erimiş peynir” hemen kendine çekidüzen verip neşeyle mutfağa yöneldi.
ÇIN ÇIN ÇIN!!!!! “Oğluna annesi nede güzel kahvaltı hazırlamışşşşş” diye başında; yılbaşında onun aldığı şirin çıngırakla mutlu hava estirme operasyonun ilk basamağını çıktı. Bebekken nasılda saatlerce uykusunda onu seyrederdi birden aklı anılara gitti…………”Günaydın annemmm” diyen o buram buram evlat kokulu sesle sıyrıldı anılara dalışından.
Özür diler………. Dudaklardan aynı anda çıkan iki kelime gülüşmelerinide başlattı.Şimdi sıkı sıkı birbirlerine kenetlenmiş öööyle seyrediyorlardı birbirlerini. ANNE ŞEFKATİ ve EVLAD HÜRMETİ . şiir gibi, içilesi berrak su gibi o iki bakışşş.
En kötü kırgınlığımız bu olsun dediler içlerinden.
Et tırnaktan ayrılmaz.
Kıssadan hisse; her ne olursa olsun kırdığınız kalplere uzanın . Evlat yada arkadaş yada komşu her kimse kırdığınız kalbin sahibi.