Zeynep henüz 9 yaşında güzel mi güzel bir kızdı.Anne ve babasıyla mutlu bir
hayat yaşıyordu.Bir evin bir kızı olması dolayısıyle ailenin bütün ilgisi onaydı Zeynebin bir dediğini iki etmiyorlardı.Annesi gecede kaç defa kalkıp üstünü örtüyordu üşümesin diye
öyle ki 9 yaşında olmasına rağmen zaman zaman sofrada yemeğini bile Annesi yediriyordu.
Hatta Zeynep hapşırdığında annesi nezle oluyordu nerdeyse.Babası Prensesim diye seviyor her fırsatta Lunaparka gidiyorlardı.
Yaz tatiline az bir zaman kalmış havalar iyice ısınmıştı Yoğun geçen bir günün ardından eve döndü Zeynep. Eve geldiğinde yorgun ve bitkindi Annesi eşofmanlrını giydirdi Zevnebin sevdiği yemeklerden yapmıştı karnını doyurdu dişlerini fırçaladıktan sonra eline kumandayı aldı televizyonun başına oturdu Zeynep.Yaslandı yumuşacık koltuğa başladı televizyon izlemeye yorgun olduğundan çok geçmeden uyuyakaldı...’’’’
’’ Zeyneb’in Annesi Trafik kazasında ölmüştü altı ay kadar babasıyla beraber yaşadılar.Babasının işleri yoğun Zeynep daha küçüktü ev işleri aksıyordu Zeynep babasını
kimseyle paylaşmak istemiyordu ama durum ortada idi Yemek, bulaşık.çamaşır vs. çok
geçmeden babası ikinci evliliğini yaptı eve bir üvey Anne getirdi. Önceleri Zeynebe iyi davransada sonradan gerçek yüzünü gösterdi. Babası varken yüzüne gülsede o yokken yapmadığını bırakmıyordu en zor işleri ona yaptırıyor olur olmaz sebepten dolayı azrlıyordu bu durum Zeynebin zoruna gidiyordu.
’’Babana söyleyecek olursan olacakları sen düşün ’’ diyerek tehdit ediyordu. Zeynep durumu babasına açamıyor için için ağlıyordu..

O gün üvey annesinin arkadaşları geldiler ziyarete yediler içtiler daha sonra akşam üstü beraberce çarşıya çıkmaya karar verdiler.Kapıdan çıkarken üvey anne geri dönüp Zeynebe ortalığı toplamasını sıkı sıkı tenbihledi ve gittiler.
Zeynep vakit geçirmeden işe koyuldu tam sehpaları düzeltiyorduki sehpanın üzerindeki kristal vazo yere düştü ve paramparça oldu. Zeynep şok oldu bir anda çok korkmuştu.
tir tir titriyordu üveu annesi geldiğinde ne diyecekti. başladı ağlamaya hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.’’

Kapı zili çalar gibi oldu bir ara az sonra tanıdık bir koku hissetti genizlerinde
derken,küçük küçük öpücükler kondurup yanaklarına,saçlarını okşuyordu birisi,
kan ter içindeydi Zeynep.gözlerini hafifce araladı ürkek ürkek evet oydu gördüğü
Annesiydi haykırdı birden ANNEEEEEM ANNECİĞİİİİMM!!! sarıldı boynuna gözyaşları
içinde tir tir titriyordu.öptü öptü öptü .!
Anne ve babasu bir anlam veremiyorlardı olup bitenlere Meğer küçük Zeynep kötü bir rüya görmüştü.

Oysa o gün Zeynebin doğum günüydü Babası unutmamış Zeynebin çok sevdiği
muzlu çukulotalı yaş pastadan kocaman bir pasta yaptırmış, ardından daha evvel vitrinde görüp beyendikleri kocaman barbi bebeğide alıp hediye getirmişti.
Zeynep çok mutlu olmuştu Anne ve Babasına sarılarak teşekkür etti o gece beraber uyumak için izin istedi onlara sarılrak derin bir uykuya daldı...