14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3469
Okunma
“Olmaz” dedi genç kız “O-la-mazzz!!!” nefretle ve acıyarak baktı karşısındaki gruba. “Bu nasıl bir düşünce, bu nasıl tavır? Ekmeğini yediğiniz, suyunu içtiğiniz üzerinde yaşadığınız topraklara böyle mi ödeyeceksiniz borcunuzu? Kuralları var bu ülkeni? Siz böyle yeniden eski hallerine getiresiniz diye mi canla başla savaşıldı, kanlar döküldü? Sizin için mi hasta adamı yeniden, yeniden ayağa kaldırdı M.Kemal? Çalıştı çabaladı sömürge olmaktan, birilerine bağımlı yaşamaktan kurtardı bizi. Siz böyle yapasınız diye mi özgürlük, milliyetçilik, halkçılık, demokrasi, cumhuriyet gibi kavramların savaşı verildi. Sayesinde sömürge olmadan yaşamaktasınız. Sayesinde insan hakları, kadın erkek eşitliği, kadınlara seçme seçilme hakkı, kadının sosyal yaşamda yeri toplumda saygınlığı var. Sayesinde Cumhuriyetimiz var. Sayesinde modern okullarımız var. Onun sayesinde bağımsız, sayesinde egemeniz. Onun sayesinde batılılara “aman” dedirttiğimiz zaferlerimiz var.
Tüm bunların karşılığında, üstelik yine sadece halkın huzuru, eşitliği için konulmuş birkaç kural var sadece. Bu kuralların size ne zararı var? İbadetinizi evinizde yapın. Dini simgelerinizi resmi ortamlara taşımayın. Ülkeyi bölmeye ne hakkınız var? Siyasal bir oyuna alet olduğunuzun farkında bile olmayacak kadar körsünüz anlaşılan. Ama unutmayın Atatürk bize bu ülkeyi başladığımız yere getirelim diye mi emanet etti? Rica ederim bu günlerinizi ona borçlu olduğunuzu unutmayın! Biraz vefa bilin…!!!”
Bunun üzerine kızın üzerlerine kin kustuğu gruptan bir genç tebessüm ederek “ Evet” dedi “ne kadar vefa bilmez bu insan evladı!”
Çocuğun bu sözlerinden güç alan kız gülümsedi. Yüzüne zafer mutluluğu hakimdi. Daha 15 dk öncesinde karşı safta yer alanlardan birisi sonunda gerçeği görmüş hak vermişti kendisine. Gururla gülümserken ne kadar etkili konuştuğunu düşünmeden edemedi. “Tabii” dedi “Allaha borçlu olduklarımızda var elbet. Mesela Atatürk. Bu ülke Atatürk’ü Allah’a, geri kalan her şeyi Atatürk’e borçlu…!!!”
Genç yeniden gülümsedi. Sözlerini bitirmemişti henüz. “Kıymet bilmez işte bu insan evladı. Birileri sırf senin iyiliğin için çalışsın çabalasın, senin iyiliğin için sayısız şey yapsın ve yine senin iyiliğin için bazı kurallar koysun sonra sen kalk isyan et, inkar et! Ne alçak bir davranış öyle değil mi???
Kan pıhtısıyken dokuların, organların oluşsun mucizevi bir şekilde. 9 ay içerisinde mini mini bir insan halini al. Sonra her şeyin sen ve sen gibilerin hizmetine sunulduğu bir ortama aç gözlerini. Sen ilgiye sevgiye muhtaçken, bu ihtiyaçlarını seve seve karşılayacak ebeveynler karşılasın seni. Seni kötülüklerden koruyan çeşitli güçler olsun etrafında. Sonra seni yaratan, sana bu ortamı hazırlayan yine sen ve sen gibilerin huzuru için birkaç kural koysun. Ama isyan et, inkar et! Hemde seni yaratanın tıpkı seni yarattığı gibi yarattığı bir başkasının koyduğu kurallar için. İşin garibi o kuralları koyduğunu savunduğunuz kişiler aslında birebir böyle kurallar açıklamadığı halde…!!!
Bu nasıl zihniyet! Bu nasıl tavır! Bu nasıl teşekkür??? PES!!!