Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Yılmaz Çelik
Yılmaz Çelik

===YAĞMA==

Yorum

===YAĞMA==

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

976

Okunma

===YAĞMA==


Kurtuluş savaşı yılları, düşmanlar evlerde ne var ne yok hepsini alıyorlar…Hava kış ve soğuk, evlerde yaşlı ve çocuklardan başka kimse yok…Merekler boşaltılıyor, ahırlarda ki hayvanlar alınıyor, evlerin kilerlerinde arpa buğday ne varsa hepsi alınıyor. Asker rütbeliye tekmil veriyor:
—Komutanım vuralım mı?
—Yok petros her şeyi alın ve bırakın kalsınlar. Dışarı çıkartıp ateşe verin evlerini, zaten bu soğukta fazla yaşayamazlar… Acı çekerek ölsünler… Sürünerek…
Bir eve geliyorlar iki erkek çocuk 6 ile 8 yaşlarında birde ihtiyar kadın… Yağma başlıyor. Her şeyleri alınıyor. Tavuk kümesine girdiklerinde 20 kadar tavuğu görünce askerlerden biri sevinçle seslenir:
—Henry gel gel. Akşama ziyafet var.
Sonra tavukların baslarından tutup, gövdesini ileri doğru sallıyor. Tavukların kafası elinde gövde on metre ileriye düşüyor. Diğer askerler büyük iştahla topluyor. Hüseyin 6 yaşında sadece ağlıyor. Neye ağladığını bilmeden… Hasan’sa olanların farkında, ama bir türlü aklı almıyor. Ninesine dönerek:
—Sakine ana bunlar insan mı?
—Yok evladım düşman…
—Ama bizim gibi elleri var, gözleri var, hatta silahları bile var.
—İnsanlıkları yok evladım insanlıkları…
Yağma tamamlanıyor. İki çocukla yaşlı kadını dışarı çıkartıp evlerini yakıyorlar… düşmanlar gidince ortada kalıyorlar evsiz barksız. Bütün kasaba aynı şekilde… Yanan evin bir kenarına sığınıyorlar. Hava soğuk, üstelik birde ayaz… Çocuklar dondu donacak. Sakine ana çaresiz. Yetimlerim sakın uyumayın diyor. Biliyor ki, o ayazda uyumak, bir daha uyanmamaktır. Çaresizce dışarı fırlıyor. Gözü gibi baktığı ve hiç kıyamadığı çam ağacını mecburen kesiyor. İçinden bu bize bayağı yeter diyor. Yapraklarının bir kısmını sıyırıyor. Bir kısmını da ocakta yakabilecek hale getiriyor ve yanan evlerinin bir köşesinde ateş yakıyor. Yapraklarıysa bir kaba koyuyor. Üzerine su ilave ederek haşlıyor. Sakine ana çaresiz hiçbir şey kalmadı evinde. Çocuklarsa yemek istiyor. Hiçbir şey bırakmamış zalim düşman… çocuklara yaptığı çam ağacı yapraklarını yemek olarak hazırlıyor. Bir yandan da gözlerinden sicim gibi gözyaşı gidiyor…Allah’ım sen yardım et diye yalvarıyor. Hüseyin bir kaşık alıyor. Yüzü buruşturarak:
—Sakine ana bu ne?
Sakine ana çaresizce gözyaşlarını gizliyor. Hasan her şeyin farkında…
—Abisi sen bunu ye yarın sakine ana sana yumurta haşlayacak…
Sakine ana büyük fedakârlıkla iki yetimini bahara çıkarıyor. Hep dualar ederek. Biliyor ki, bu kutsal vatana giren düşman elbet bir gün buradan kovulacak. Bir gün o müjdeli haber geliyor. Şükür namazlarına duruyor sakine ana. Ardından da acı bir haber geliyor. Oğlu Mehmet çavuş şehit olmuştur. Bir yanda sevinç, bir yanda hüzün var sakine anada. Büyük bir metanetle:
-Vatan sağ olsun diyor.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
===yağma== Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz ===yağma== yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
===YAĞMA== yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
MENEKŞELER
MENEKŞELER, @menekseler
1.12.2007
Çok güzeldi, negüzel bir anlatım tebrikler
AŞKIN COĞRAFYASI
AŞKIN COĞRAFYASI, @askincografyasi
16.10.2007
Vatan sağ olsun diyor.

Evet vatan sağolsun,tıpkı Çanakkale,Balkanlar, Galiçya,Yemen ve Kurtuluş savasıında hep vatan sağolsun.

Güzel bir hikaye tarihi boyutu ve verilmesi gereken dersleri veren harika bir üslup,
Tebrik,takdir ve selamlarımla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL