Tövbe biz adam vuramayız dedi Mehmet usta;kalın paltosu üstünde kırmızı fesi kafaya geçirmiş elleri kocaman kara yüzlü kara kaşlı heybetli adam , Mehmet usta.Feodallıktan kırılan toprakların bir deyimi bu ,aslında bir zihniyeti.Kan kurusu rengi toprakların kara kaşlı kara adamları kan akıttıkça adam sayıldıklarını bilirler.Kan akıtan adamların hörmet gördüğü yerlerde şehirlerden en küçüğünde ,küçük şehrin en küçük ücresinde oturmuş üç kafadar çay içiyorlar.Çay içmenin adabıyla anıldığı, ağır ağabeylerin ağırdan nakış işler gibi tütün sardıkları bir tutam dostluğun fellik fellik arandığı bir kahve.Kahve deyip geçme,adam olsun diye çocuklar erkenden tanıştırılır buradaki yoğun sigara dumanına karışmış erkekliğe.

Zahmetsiz bir ısınmanın var olmadığı bu şehirde iki adam da Mehmet ustayla oturuyor ,adam soruyor ; neden yav biz adam vuramayız ,elimizden ne iş gelse yaparız hem birlik oldu mu kimse duramaz önümüzde.Mehmet usta gülüyor kocaman kocaman, taşırıp taşırıp kahkahasını.Yok abe her işi yapan hiçbir iş yapamaz.Hem nedir sizi bu kadar büyük yapan bu kadar küçükken lüzumsuz bir kar yağışından beklentili bir takıntı çıkarma isteğiniz.Abi diyor teki;dünya köşe oldu bir biz kaldık bu alem de küresel bir lakayıtsızlık da.

Usta adam Mehmet ,işinin erbabı bildiğinin konuşkanı bilmediğinin suskunu.Konuşuyor Mehmet usta ;insan ki emeksiz gele bir yere ,ola sahibi envai dünyevi maddenin yine de bir ceviz kadar huzuru olmaz bir namuslu kelamı olmaz bu dünyalıkta.Mal mülk sanır oyalanır durur darıda ki tavuk gibi gözleri hep açık hep arayıştı dolan babam dolanır.Dolanıp duracan yine fakat bilecen hikmeti maddenin lüzmunu bir nefesin kıymatını dolandığın boşa olmayacak.Kadrini bileceksin emeğin ,emeği bilenin.


Hikmetin faili meçhule gittiği kan renkli topraklarda hasret sesli Mehmet usta susarak bir daha konuştu kara kaşlarıyla duvara dönük sobadan ısıyı yakalamaya çalışan insan özentili gariplere.Bizden gelmez kara dünya da bir de yetim hakkıyla kararmak,bizden gelmez onun bunun malını ayartmak,bizden gelmez ihale edilmiş yüreklerden medet umup minnet çekmek,bize gelmez dostları gördüğümüz vakit sırtımız dönmek,bize gelmez nasibimizden fazlasını istemek ve bize gelmez emeğin namusundan bahsederken para uğruna fahişeleşmek!

Mehmet usta;kalın paltosu üstünde kırmızı fesi kafaya geçirmiş elleri kocaman kara yüzlü kara kaşlı heybetli adam , varsa bir işte namusuzluk:TÖVBE BİZ ADAM VURAMAYIZ!






Ufuk ATAMAN