Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
RABATLI
RABATLI

KURTLAR

Yorum

KURTLAR

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1848

Okunma

KURTLAR

Şubat soğuğu Murat ırmağını dondurmuş. Çevresi bir ova görünümü almıştı. Köy gençleri ellerinde baltaları, torları ve gaz yağı tenekeleriyle ırmağın yolunu tutmuşlardı. Öğretmen Mustafa Okulun yanına eklenmiş olan lojmanın camından gidenlere seslendi.

-Bu gün nereye gidiyorsunuz?

-Ağadeve’ye doğru dedi. Gündüz.

Bende gitsem mi ? Diye düşündü biran. Köy gençlerinin peşinden baktı biraz. Ev arkadaşları şehre inmiş dönmemişlerdi. Gelecekler ve Korko Köyüne arkadaşlarını görmeye gideceklerdi. Korko köyü şehre uzak olduğu için oradaki öğretmenler şehre fazla inmezlerdi.Mustafa’ların bulunduğu köye geldiklerinde şehre gelmiş gibi sevinirlerdi.Onlara göre burası Ağrı’nın merkezi gibiydi.Burada yerler,içerler ve eğlenirlerdi.Dönüşlerinde Milli Eğitim Müdürlüğünden gelen yazıları ve Tebliğler Dergilerini alıp dönerlerdi.

Mustafa kabanını giydi, eldivenlerini taktı, köy muhtarının hanımının ördüğü atkıyı boynuna sardı. Kapının zincirini çekti çıktı. Köy gençleri ırmağın doğusundan gitmişlerdi. İzlerinden belli idi gidişleri.Yürüdü.Ağadeve köyünün aşağı kırığında Murat ırmağının kıvrıldığı yerde geven dikenlerini yakmışlar,duman altında ısınmaya çalışıyorlardı.Gündüz, Mustafa öğretmenin kendilerine doğru geldiğini görünce el etti.Ali ırmaktan çıkardığı balıkları sallıyordu ona doğru.Irmağın dirsek şeklindeki bölümüne baltayla kare şeklinde kesmişler,torlarını oraya salmışlardı.Ateşin yanına yaklaştı.

- Rast gele. Dedi.

- Sağol öğretmen. Dediler hep bir ağızdan.

Hava iyice soğumuştu. Atkısını kulaklarına doğru çekti, ellerini oğuşturdu. Bir iki saat beklediler. Suyun içerisindeki torda kıpırdamaya başlamıştı.Açılan yerin etrafına yanaştı dört kişi.Elleriyle toru çekmeye başladılar.Çok ağırdı çıkarmada zorlandılar biran.Mustafa Öğretmen de yardım etti onlara.Birkaç teneke balık almışlardı sudan.Koyacak yer bulamadılar.Mustafa kabanının cebine koyduğu alış-veriş poşetlerini çıkardı. Doldurdular. Köye doğru yollandılar. Okul lojmanına döndüklerinde Mustafa’nın diğer arkadaşları da gelmişti.Isındılar.Şehirden getirdikleri mandalina ve elmaları yediler.

Mustafa ve arkadaşlarını Korko’ya götürecek kızakçı da gelmemiş, geç kalmıştı. Karanlık olmuştu. Mutlaka gitmeleri gerekiyordu. Korko’da arkadaşları Kadir Sinan da rahatsızdı. Görmeliydiler onu da.

Bütün köy halkı evlerine çekilmiş, tek tük isli camlardan gaz lambası ışıkları görünüyordu. Tipi eseceğe benziyordu. Üç arkadaş hazırlıklarını yaptılar. Kızağı beklemeye başladılar.

Geldiğinde epey geç olmuştu. Kızağa bindiler,üzerlerine battaniyeleri örttüler. Yüzlerini iyice kapattılar.Bir kırbaç sesiyle kızağa koşulu olan atlar ileri doğru atladı.Karanlıkta beyaz kar yol veriyordu onlara.İki köy arasını yarılamışlardı ki atlar huysuzlanmaya başladılar. Bir türlü ileri gitmiyorlardı. Kırbaç darbelerine şaha kalkarak cevap veriyorlardı. Birden kurt ulumalarıyla irkildiler bir an. Gözleri bir ateş gibi parlıyordu. Üzerlerine hamle etmek için zaman kolluyorlardı.İleri gidemiyor, geri de dönemiyorlardı. Mustafa battaniye altındaki resmi yazıları ve Tebliğler Dergilerini meşale gibi yaparak çakmağını çaktı, ateşe verdi. Bir anda etraf ışıl ışıl oldu. Yanlarına kadar gelen kurtlar kaçışmaya başladılar. Uzaklaşmadılar gene de. Ulumalar çoğaldı, kağıtlar yakıldı. Mustafa öğretmen ve arkadaşları sürekli ıslık çalıyor ve yardım istiyorlardı. Yakacakları tükenince battaniyeleri ateşe verdiler. İbrahim öğretmen ‘’imdat’’ diye bağırdı gücü yettiğince. Sesi yankılandı karanlık gecede. Battaniyelerin yanmasıyla kızakta ateş almıştı. Atların bağlandığı kayışlar yandığından atlar da başını alıp gitmişlerdi. Mustafa poşetlerdeki balıkları atmaya başladı kurtlara doğru.Her balığın yere düşüşünde almak için birbirleriyle yarışıyorlardı sanki. Kızak yanıyor ayakları karda donuyordu.Ama onlar bunun farkında bile değillerdi. Dördü birden bağırmaya başladılar’’imdat’’ diye.Battaniyeler ve kızağın tahtaları bitmiş, ortalık birden karanlığa gömülmüştü.Ne yapacaklarını şaşırmışlardı.Kurtların nefeslerini enselerinde hissediyorlardı.

Birden Korko köyü tarafından köpek ulumaları ve silah sesleriyle kendilerine geldiler. Gelen köpekler kurtlara saldırdılar. Silah sesleri gecenin karanlığını yırtıyordu.Köyden gelenler kurtları kovmuş.Dört kişiyi sırtlarına alarak geri dönmüşlerdi.Kendilerine geldiklerinde ayaklarının karla ovulduğunu gördüler.

Etraflarına köylüler toplanmış, her biri yardım yapmak için birbirleriyle yarışıyorlardı.

1979

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kurtlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kurtlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KURTLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
şengül balıkçı
şengül balıkçı, @sengulbalikci
21.2.2013 20:14:13
öğrencilerimize "yaparak, yaşayarak öğrenme"yi öğretiriz. Öğretmenlerin de yaşayarak öğrenceği çok şey varmış meğer, farklı kültürleri ve çevreleri...doğuya giden bir çok öğretmenin benzer anılar yaşadığı bilinir ve hiç tanımadığın bir el uzanır kuratrır onları, anıların en güzeli olarak saklanır belleklerinde... ne güzel anlatmışsınız, kaleminize sağlık...
şengül balıkçı
şengül balıkçı, @sengulbalikci
21.2.2013 20:01:19
nurcan hayriye
nurcan hayriye, @nurcanhayriye
10.2.2009 22:11:56
anılara geçtim karın güzelliğini zahmetini unutmuştum.


pınarbaşı ah pınarbaşı.

ellerinize sağlık
neşcim
neşcim, @nescim
13.12.2008 16:53:03
EVGİLİ RABATLI YAZINIZI MERAKLA VE BÜYÜK ZEVKLE OKUDUM OKADAR AKICI BİR DİLLE YAZMIŞSINIZ Kİ KUTLARIM EN İÇTEN SEVGİLERİMLE
muratt avsaroglu
muratt avsaroglu, @murattavsaroglu
16.11.2008 20:03:06
Gerçekten çok güzel yazmışınız kalemınız daım olsun yuregınıze saglık

MURAT AVSAROGLU
Ursus
Ursus, @ursus
21.7.2008
Kurtlar!Anadolu efsanesinin gizemli yanı.Kurt hikayeleriyle büyüdük dayımın köy yolunda kış kıyamette kurtların arasısnda kaldığını ne ilginç gözlerle izlerdim ne çok.
Ama geçenlerde cep telefonundan ,Niğde'nin köylerinden kangal köpeklerinin bir kurdu nasıl parçaladığını büyük bir zevkle çekip izleyen bir zihniyettense doğanın bir ürünü olan kurdun tarafında yer tuttum bu kez.
İnsan daha acımasız bence kurda nazaran.
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
26.2.2008
Aç Kalan Kurtlur düze inerler..
Aç bırakılan canlı Fırın deler.
Allahın adaleti...
Mahlukat ta olsa AÇ bırakmayacaksın .
Tebrikler ..
Çok güzeldi ...
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
15.2.2008
Öykü çok etkileyici.okuyucuyu öykünün içinde hissettirebilmeniz kaleminizin gücünden kaynaklı.Dilbilgisin çok iyi bildiğiniz aşikar.Bu da bende saygı uyandırdı.Sıkmayan ,kısa ve yerinde betimlemeler vardı.Bütünüyle çok beğendim.Kutlarım.
kaygısız
kaygısız, @kaygisiz
31.10.2007
Kalem,ne sağlık.1974 yılında yaşadığım bir anımı hatırlattın Muş'ın Serinova köyünde. Teşekkkürler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL