Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
RABATLI
RABATLI

YEMLİK

Yorum

YEMLİK

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2297

Okunma

YEMLİK

Murat ırmağının coşkun sesi gecenin karanlığında insanın tüylerini diken diken etmekteydi. Söğüt ağaçlarındaki baykuş sesleri su sesine karışıyordu. Yazın gelmesiyle Murat ırmağı hırçınlaşmaya başlardı. Köyün düz olan yerlerini sular kaplar. Bir kaç hafta çekilmezdi. Gerçi sular çekildikten sonra çok güzel verimli bir ekenek haline gelirdi buralar. Kavun, karpuz, fasulye tarlaları oluşturulurdu.

Geceler uzun, geceler hep kasvetliydi. Sabahları beklemekten başka bir düşüncesi yoktu bu uzak ile atandığından beri. Hep gündüzleri özlemişti. Karanlık çökünce köylerde zifiri bir karanlık kaplardı her tarafı. Kabus olurdu yaşam. Bazen köy odalarında toplanılır çay içilir, kavurga yenirdi. Hep dert dinlemekle geçerdi geceler. Yardımcı olmaya çalışırdı köylülere. Maaşından artırdığı beş on kuruşu köylülere kullandırmak ona huzur verirdi. Yazın gelişiyle birlikte dertler de başlardı. Gübre parası, tohum parası ve motor parası bu aylarda ödenirdi. İşte bu zamanda öğretmenler onlar için birer dayanaktı.

Uykusuz geçen gecelerin bir sabahı daha başlamıştı. Dışarıdaki horoz seslerine koyun kuzu sesleri de karışmıştı. Köydeki koyunlar erkenden meraya çıkarılır, kuşluk vakti geri getirilir sağılır, birkaç saat bekledikten sonra yeniden salınırdı düz ovaya.

Okulun tek pencereli odasından dışarıya baktı. Camların tozundan dışarıyı görmek mümkün olmadı. Menteşelerinden biri olmayan cam çerçevesini iteledi. Çıkan sesten okulun önünden geçen koyunlar hopladılar, koşuşmaya başladılar. Çoban Hallo:

-Günün aydın olsun öğretmen . Dedi.

-Sağol Hallo kardeş. Kolay gelsin. Bugün nereye götüreceksin koyunları.

-Birkan’a doğru sürecem. Nehir kenarı tehlikeli.

Elindeki değneği bir yay gibi koyunların üzerinden dolandırdı,yürüdü gitti.

Nisan sonlarının bahar esintisi düz ovadaki tek söğüt ağacını dansa davet ediyor. Oysa o kalın gövdesiyle rüzgara direniyordu. Küçük dalları kuşları kovalıyor, dal araları kuş yuvalarına yer hazırlıyordu. Geçen gün aniden kar yağmaya başlamış, koyunların sığınacağı tek yer bu söğüt ağacının altı olmuştu.

Elindeki zili sallamaya başladığında Ayşe, okul cıvıltılarla doldu. Hiç kimse okula geç kalmaz, zamanında sıralarında olurlardı. Masalarında dış kapakları yıllarca kullanılan ders kitapları açılı dururdu. Kim bilir kaç dönem öğrenci mezun etmiştir bu kitaplar. Üzerlerinde kullananların isimleri yazılı olurdu. Bazılarında işlemler çözülür,bazılarında okunan metinlerin kelimelerinin altları çizili olurdu.

Plan defterini ve öğretmen kılavuzu kitabını eline alan Metin öğretmen üçüncü sınıf yazan kapıdan içeri girdi. Öğrenciler hep beraber ayağa kalkıp hazır ol vaziyetine geçtiler. İşte’’yarının ümitleri’’ diye geçirdi içinden.

-Günaydın çocuklar.

-Günaydın öğretmenim.

-Oturun.

Oturdular yerlerine. Sınıfında Ayşe İle Neşe adlı ikiz kız kardeş vardı. Neşe bu gün okula gelmemişti. Ayşe’ye sordu:

-Neşe neden gelmedi ?

Ayşe :

-Biliyorsunuz annem hasta, babamda koyun peşinde.Annemin ilaçlarını verecek, ev işi bittikten sonra gelir.

Dördüncü ders bitmiş, beşinci derse girmek üzereyken büyük bir kalabalığın dereye doğru kaçıştığını gördüler.

Öğretmen Metin ve öğrencileri de kalabalığa karıştılar bir anda. Nereye gittiklerinden haberleri yoktu. Bir ara :

-Bu kalabalık ne ? diye sordu.

-Bir çocuğu sel almış. Dedi Asiye abla.

-Kimmiş ?

-Hallo’nun ikizlerinden biri.

Öğretmen Metin dondu kaldı.Ne diyeceğini şaşırdı bir an.Demek ki onun için derse gelememişti. Koştular. Köy yakınından akan Murat ırmağının yakınına vardı kalabalık. Kızın düştüğü yerde toprak kaymıştı. Yeşillikler üzerinde bir tas duruyordu. Yanında da sapı kırılmış bir bıçak vardı. İçinde yeşillik doluydu tasın. ’’Yemlik’’ denen bir ottu bu. Metin öğretmen bir boz bulanık akan suya baktı bir de çaresizlik içinde çırpınan halka. Koştu koştu dere boyu. Arkasından kim geliyor diye bakmadı bile. Derenin ortasında biten çalılıklara takılmış mavi önlüklü kızı gördü bir an. Bulanık sulara aldırmadan saldı kendini. Yakalayıp aldı kızı. Kenara çıkardığında çırpınışları boşunaydı. Yüzü koyun çevirdi. Salladı. Suni teneffüs yaptı. Ses yoktu. Eli kapalıydı Neşe’nin. Araladı. Elinde bir tutam yemlik vardı. Oracıkta oturdu kaldı. Okul odasına ne zaman getirildiğinden haberi yoktu.

Neşe annesine ilaçlarını verdikten sonra akşama yemek yapmak için yemlik toplamaya gitmiş, ırmak kenarındaki yemlikleri almak istemiş. Altı oyulan toprağa basınca kayan toprakla birlikte sulara gömülmüştü.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yemlik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yemlik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YEMLİK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ozanca58
ozanca58, @ozanca58
29.1.2012 11:15:54
gel güzellere hor bakma
seninle ile yayla yaylamadıkmı
seni koyup gurbet ele giderken
oturup yollarda ağlamadıkmı

yollar söylen söylen söylen

gel güzelim bu ellerden göçelim
yurtlar bozuk karşı dağa geçelim
çaylar izin verirse bir su içelim
senin ile yemlik yıkamadıkmı

çaylar söylen söylen söylen

tbrkler abi çok hoştu
yeşildere/trl
yeşildere/trl, @yesildere-trl
22.8.2010 13:26:08
yemlik yemeyeli çok oldu. başlığı görünce dayanamadım.güzel bir paylaşım . tebrikler.
Ülkühan Boz
Ülkühan Boz , @ulkuhanboz
5.8.2009 20:29:09
Bu yazı beni aldı götürdü eskilere ..Toprak kokan yemyeşil köylere,temiz saf insanlığa ...
DENİZ_70
DENİZ_70, @deniz-70
10.9.2008
YEMLİK ÇOCUKLUĞUMU ANIMSATTI BANA...
KARS'IN BAŞGEDİKLER KÖYÜNDE TOPLAR YERDİK...
TOPRAĞI ANDIK SAYENİZDE...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK...
Gül-Da-Ne
Gül-Da-Ne, @gul-da-ne
25.7.2008
ben bu yemlikleri tuz basıp yemeyeli yıllar oldu kalemine yüreğine sağlık
Gül-Da-Ne
Gül-Da-Ne, @gul-da-ne
25.7.2008
ben bu yemlikleri tuz basıp yemeyeli yıllar oldu kalemine yüreğine sağlık
afacanx
afacanx, @afacanx
5.4.2007
:((

Köyün neşesi gitmiş ...
aynur soysal kumcu
aynur soysal kumcu, @aynursoysalkumcu
31.3.2007
tebrıkler hocam guzel bır hıkayeydi.
FATOŞ
FATOŞ, @fato26
31.3.2007
SAYGILARIMLA...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL