Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
taymaz
taymaz

Evrenin Bilincinden İnsan bilincine bir çıkarım ; Derinlik

Yorum

Evrenin Bilincinden İnsan bilincine bir çıkarım ; Derinlik

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1273

Okunma

Evrenin Bilincinden İnsan bilincine bir çıkarım ; Derinlik

Bekir iyi şiir yazardı . Onu da Nevzat yetiştirmişti . Bekirin bir kız arkadaşı vardı o zamanlar . Kızın babası yüksek kademede biriydi . Bekir o kızla nasıl tanıştı bilmiyorum , hiç anlatmadı ama çok mücadele verdi . Kız tutucu bir aile kızı idi . Hiç sokağa çıkmayan , çıksa bile küçük kardeşinin nezaretinde izin verilen bir ortamda yaşıyordu . Böyle bir durum İnsana güvensizlik duygusunu aşılar diye düşünüyorum . Bekir böyle bir insana kendi iç dünyasının dışında bir hayat olduğunu anlatabilmişti . O da bekir e borçlu olduğunu düşünüyordu . Sonra problemler yaşandı . Ayrıldılar . Olur ya işte aynı Türk film’lerindeki gibi . Petrol kralının oğluyla evlendi .

İlk çıktıkları zamanı anlatmıştı ; o kadar ürkek ve bilgisizmiş ki , arkadaş elini tuttuğu zaman bekaretinin bozulacağını düşünüyormuş . Toplumda öyle algılanır hep , aslında namus beyindedir . Bekirde evlendi tabi , şimdi çocuğu da var . Ama o zamandan beri şiir yazdığını görmedim . Belkide yazıyor da kendine saklıyordur . Şimdi parayı da buldu ya biraz değişti . Bana karşı iyi gerçi , her gördüğünde hatrımı sormadan geçmez . Arkadaşlığımız eskiye dayanır . Oğlunun sünnet düğününe gidemedim . Her gördüğümde bi burukluk yaşarım . Hayat insanları değiştirmiyormu sanki . Ben de zaman sürecinde değişiyorum . Belki iyi yönde belki de kötü yönde . Değişsek de hep iyi olduğumuzu düşünürüz .

Nevzat iyi bir yazardı ; Binlerce şiir , yazıdan oluşan arşivi vardı . Bürosuna girdiğinizde ilk anda algıladığınız kargaşalık , aşina olduktan sonra o kargaşalığın içinde bir düzen olduğu hissi yaratırdı . Çokyönlü biriydi . Kameraman , yazar ,ressam , heykeltraş , reklamcı kimliği vardı . Telden heykelcikler yapar , tahtalara hayat verirdi . Sanatçıydı yani . Kırkını geçince aramızdan ayrıldı . Bürosunun camında Elit Reklam yazısı kaldı .

Nevzat bir kıza aşık olmuştu . Nişanlanmışlar , aileler arasında yaşanan maddi sorunlar nedeniyle ayrılmışlardı . Anne ve babasına küs öldü . Onca malı mülkü bırakıp ailesiyle bağlarını kopartmıştı . Kendi ayakları üzerinde durabilen biriydi . Yaratıcıydı . Ekmeğini taştan çıkarırdı . İlginç fikirleri vardı . O bekir gibi aşkı başka bir aşkla öldürmeyi tercih etmemişti .

Arada bir bürosuna uğrardım . Köpürürdü iki saat anlatırdı . Ben dinlerdim . Dinleyip dinlemediğimi anlamak için denerdi . Okadar derinlik vardı ki iki saat dikkatinizi vermek ve onu anlamak güç bir durum . Ben konuşmaya başlayınca susar , dinler ve yumuşardı .Sonra yazdıklarımı çıkartırdım . Okur sonra yerden yere vururdu . Eleştirileri çok acımasız ve sertti . Çok şeyler öğrendim ondan . Bana kitaplar alır kafasına göre şekillendirmeye çalışırdı . Ben başkasının beni yönlendirmesine izin vermeyen biriyim , onun gibi biraz anarşist bir ruha sahibim. Ortak noktamız da buydu ya zaten . Bu noktada yerdik biribirimizi .

Okul talebelerinden bir piyes organizasyonunun içinde bulunmuştum .İki ay çalışma sonucu temsil verdik . Bin in üzerinde izleyici vardı , çok beyenildi . Nevzat ta çok beyenmişti . Bana yönetmenlik üzerine bir kitap almış okumamı istedi okumadım . Beni bu yönde geliştirmek istiyormuş . Bir seferlik girişimdi , amatörce bir çalışma işte . Nevzata bunu düşünmediğimi söyledim . Bana çok kızmıştı , hışmına uğramamak için altı ay uğramadım yanına .

Nevzatın bürosunun kapısında’ korkma gir .’ yazısı asılıydı . İnsanlar biraz çekinirdi ondan . Çok farklı biriydi o . Ama insanlar onu anlamak istemezdi . Yetenekli ve çok yönlü biri olduğundan insanlara faydalı idi . Bunun için mecbur kalanlar gelir , işleri bitince bir daha aramazlardı . Onu en çok kızdıran da bu idi .

Nevzat şeker hastası oldu , başka rahatsızlıkları da vardı . Son günlerde güçten de düştü ama yinede ailesine boyun eymedi . Yanlızdı kendisine bakamadı . Ölümü tercih etti .

Evrendeki gökcisimlerinde de kütlelerine orantılı bir derinlik vardır : Düz bir çarşaf düşünün , çarşafın üzerine büyüklü küçüklü bilyeler atın . Büyük olanların çarşaf üzerindeki derinliği , etrafındaki çarşafın düz bölümünden başlayan kavis daha geniştir .Kavisin başladığı yer çekim alanına giriş sınırıdır . O alana giren küçük bilyeler , büyük bilyeye doğru düşer . Evrendeki gökcisimlerinde , büyüklerin etrafında dönen küçükler , düşmemek için dönme hızlarını artırmak zorundadır . Hızları yavaşlarsa merkezkaç kuvveti düşer , kütleçekim kuvvetine yenilir .

İnsanlardada derinlik farklıdır . Yoğunluk ve hacim arttıkça çekim etkisi de artar .
Bir de ikili yıldız sistemleri vardır . ikisi de biribirini dengede tutar ne düşer nede uzaklaşır . Siri_us, böyle bir ikilidir . Antik çağlarda insanları etkisi altında tutan insanların öldüğünü kabullenemeyen bir anlayışla tanrılaştırmışlar gök cisimleriyle özdeşleştirmişler .

Maddenin biribirni çekmesindeki bilimsel yönü hiç merak eden oldu mu bilmem . Elma Nevton un kafasına düştü de neden düştü . Cisimler kütleleri oranında çevrelerine gravite denilen parçacıklar yayar . Kütlenin çekim alanına giren küçük cisimlere gravitasyonal parçacıklar merkeze doğru bir kuvvet uygular . Düşen cisim merkeze yaklaştıkça uygulanan kuvvet de artar . Bilimsel olarak en sade yapılabilecek açıklama bu .

İnsanlar da bilinçleri oranında derinliğe sahiptir . Bilinçteki derinlik ne kadar büyükse alanı da o kadar geniştir . Bunun bilimsel bir kanıtı yok ben uydurdum . Çünkü böyle olduğunu düşünüyorum .

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Evrenin bilincinden insan bilincine bir çıkarım ; derinlik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Evrenin bilincinden insan bilincine bir çıkarım ; derinlik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Evrenin Bilincinden İnsan bilincine bir çıkarım ; Derinlik yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
aynur soysal kumcu
aynur soysal kumcu, @aynursoysalkumcu
26.3.2007
verılen bılgıler tesekkurler kalemınız daım olsun.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL