Ebru ve Cüneyt isminde iki genç,
kız güzelmi güzel,genç yakışıklımı yakışıklı bu iki genç birbirlerini sevmiş ve bir flört döneminden sonra e
evlenmeye karar vermişler.İkisininde durumu gayet iyimiş,zengin varrlıklı ailelerin çocuklarıymış.Ve sonunda Cüneyt ve ailesi Ebruyu istemeye gelmişler nişan yüzükleri takılmış düğün günü kararlaştırılmış.
Birgün Cüneyt ebruyu arayıp" aşkım ne yapıyorsun "demiş "yemek yiycem "demiş kız ve Cüneyt "yemeğini yedikten sonra seni almaya gelicem sinemaya iki bilet aldım birlikte gideriz" demiş.Kız telefonu kapatıp yemeğine devam etmiş o sırada evde tüp patlamış.patlamada yaralanan ebrunun bütün vücudu delik deşik olmuş hasteneye kaldırılan Ebru yoğun bakıma alınmış.Cüneyt koşa koşa hastaneye gitmiş.Ebru onunla görüşmek istememiş çünkü yüzü ve vücudu öyle kötü görünüyormuşki kimse ona bakarak konuşmuyormuş. annesi Ebrunun yanına gitmiş ve "kızım Cüneyt perişan seni görmek istiyor neden onu görmek istemiyorsun "demiş.kız ağlayarak "anne sen bile yüzüme bakmaya iğreniyorsun beni o güzel halimle hatırlasın istiyorum söyle ona beni bir daha aramasın"demiş.annesi çocuğa aynen kızının dediklerini iletmiş.çocuk üzüntüyle hastaneden arabasına binip süratle ayrılmış.Ve bir trafik kazası geçirmiş ve gözleri kör olmuş.
Annesi kızın yanına tekrar gelerek Cüneyte olanları tek tek anlatmış.Artık evlenmeniz için hiçbir mani yok birbirinize destek olmalısınız bak artık sen istesende seni göremez demiş.Kız düşünüp kararını vermiş.Cüneytle evlenmeyi kabul etmiş.iki tanede çocukları olmuş. ve yıllar sonra Ebru kalp krizi geçirip öldüğü gün çocukları anlamışlarki babsı kör değil ve hiç kör olmamış.........