Sokak ışıkları henüz yanmamışken camdan şöyle bir göz gezdirdim dışarıya. Şimdilik hava güzeldi ve içimde bir heyecan vardı. Aynaya baktım ve gözlüğümü taktım, ceketimi giydim ve çıktım. Apartman çıkışında yanıma bir çocuk yaklaştı. Önce bir tedirgin oldum. Ufaklığa baktım kirlenmiş elbisesi ve titreyen elleri nasıl bir durumda olduğunu açıkça anlatıyordu. Elini uzattı, biraz durakladım sonra anladım ve cebimden para çıkartıp verdim. Takip ettim nereye gidiyor diye. Hemen caddenin karşısında bir Dönerciden kendisine verdiğim para ile döner alırken gördüm. Beni görmesini istemedim rahatsız olmadan karnını doyursun istedim...

Aylar süren yorgunluktan sonra, ışıldayan sokak lamları altında gezerken içimde sessizliğin zamana karşı büyüyen çığlığın sesini bastırmam, belki de sessizliği ses ile bastırma isteğimin duygusuna vardım...

Kalabalık ve pek neşeli bir cadde başında bulunan kafeteryada kahvemi içtikten sonra tekrar gezmeye başladım. Bu işlek cadde’nin hemen iki sokak arkasında tarihi bir medrese gördüm, merak işte gece, karanlık dinlemez girdim hemen sokağa ve medresenin önünden geçtim. Gündüz gözüyle görmek için sokak ismini ve medresenin ismini not aldım. Aynı sokaktan ilerlerken bu sokağa girdiğimde saat 22:25’ti. Sokak sonuna geldiğimde saat 00:04 olmuştu. Farkına varmadan ne kadar çok kaldığımı anlamadım. Zamanın nasıl geçtiğini düşünürken aynı sokağın sonunda eski bir binanın duvarına yaslanmış elinde siyah-beyaz bir bayan resmi olan yaşlı adam gördüm. İlk aklıma gelen fotoğraf makinam oldu ancak evde unutmuştum. Yanına çömelerek selam verdim. Biraz dertleştik ve bu soğuk havada neden burada oturduğunu öğrendim. Bir kaç gün önce eşi Şükriye hanımı kaybetmiş ve o günden beri evine girmemiş bir daha. Biraz destek vererek zorda olsa eve girmesini ikna ettim. Kayseri’de geceler çok soğuk oluyormuş anladık (yaşadık)...

Zaman hiç bir şeyin ilacı değildir. Zamanı kendi silahları ile vurmak lazım. Saniyeler, dakikalar, belki günler, belki aylar hiç fark etmez.

Zamana güvenip hayallerinizi Kadere teslim etmeyiniz...

Mart-2007 Genchaberler cambaz köşe yazıları...