İster felsefi olsun ister dini olsun her sistem, her akım insan odaklıdır ve insana değer verdiği kadar ayakta kalabilir. Mevlana(hz.) nın söylediği gibi "Sen olmasan bu dünyanın ne anlamı kalır,Ey Ademoğlu."Ama ne ilginçtir ki Mevlana’yı görmeyip Aristo delisi olan enteljiyansımız bir türlü Avrupa’nın bize uymadığını kabul etmezler Küçük bir örnek vermek istiyorum.Bu günlerde Avrupalının diline dolanmış bir slogan:Aşkta ve savaşta her şey mubahtır.Bunu her hal ve hareketleri ile kanıtlıyorlar aslında.Deniz aşırı bir ülke olan A.B.D’ nin Irak’ta yaptıkları ortada.Sözüm ona demokrasi önderi amerika.Amerika kültür ve medeniyet açısından Avrupa nın küçük kardeşidir.Hem Amerika yı kuranlar yerliler değil Avrupalılardır.Sevgili(!)Bush amcamız geçen seçim konuşmalarında şunları dile getiriyor:Sevgili parlamenterlerim!Bana savaş suçlusu deniyor.Ben de insanların ölmesini istemem fakat şunu unutmayın ki bu ülke çıkarılan her 4 varil petrolden 1 ini kullanıyor.bu devletin bekası için ne sivillerin ne de askerlerin ölmesi umurumda olmaz.İşte bu yüzden insanların ölmesi Filistin in acı çekmesi Kırgızların kardeş kavgasına tutuşması Bush un umurunda olmaz. Fakat bize ve bizim tarihimize döndüğümüzde kim kaç tane zulüm örneği gösterebilir acaba? Çok değil geçenler de andığımız Çanakkale Savaşlarını herkes bilir.Uzun uzun anlatmaya gerek yok sadece şu cümle benim dediklerimi onaylar galiba: İnsanların öldüğü fakat İNSALIĞIN ölmediği bir savaştı. Aşk konusunda da mangalda kül bırakmaz bu medeni batı insanı.En güzel aşk örneklerini biz onların pembe dizilerinden öğrendik ya.Hatırlarsınız Yalan Rüzgarı dizisini.Bir de Mezdeck ’den dinleyelim bunların kadın aşkını:Kadın herkesin kullanımına açık bir seks aracıdır. Eğer bizde kadına duyulan aşkın nasıl olduğunu merak ederseniz KitabI Aşk kitabını öner Birde aşkın insan sevgisi boyutu vardır. Tasavvuf büyüklerimiz bu konuyu çok iyi işlemiştirler.küçük bir kıssa ile konuyu kapatayım.bir Kadı Burhaneddin Hz Mevlana ya sorar:Hocam bu dünyada en büyük günah Kabe yi yıkmaktır,değil mi? Hz Mevlana şu cevabı verir: Oğul Kabe Adem-i İsmail yapımıdır yıksan da yenisi yapılır.Fakat Gönül Kabe si O’nun kendi yapımıdır bir kırarsan tamiri imkansızdır.En büyük günah Gönül Kabe sini yıkmaktır.Şimdi ilerici aydınlarımıza soruyorum:Bizle Avrupa’nın ve onun kültür değerlerinin uyuşması mümkün mü?