Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
mina
mina

Ne Sen Gitme Dedin Ne Asfalt...

Yorum

Ne Sen Gitme Dedin Ne Asfalt...

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1015

Okunma

Ne Sen Gitme Dedin Ne Asfalt...

Saçlarımda uğulduyor insan sesleri. Güneşin gözleri kör kendi ışığından. Düzensiz kalabalıkların içinden, kılıbık inançlarımla yürüyüp giderken, ardımda şehrin buram buram terkedilmişlik kokusunu duyuyordum. Gitme demiyordu yollar ama asfalt ağırlaşıyordu adımlarımın altında. Eziyordum her bir aksi düşünceyi, beden ağırlığımı yüklediğim lastik pabuçlarımın altında.
Hüznün yarıçapını hesaplıyordum kafamda, gitme demiyordu asfaltlar, ama ağırlaşıyordu gökyüzü kafamın üzerinde. Durup bir yerlerde dinlenmeliydim. İki adım sonra bir bankın üzerine bıraktım köhne bedenimi. Çekip kapıyı çıkmıştım, ardımda bırakmıştım seni, yerde kırık dökük onarılamayacak camdan eşyaları. Ardımda bırakmıştım koca bir aşkın son satırlarını. Gitme dememiştin ama ağlıyordu eşyalar yerde un ufak kıvranırken acısından. Hayatta radikal kararlar alırken duygu diskalifiye edilmeliydi derhal akıldan… Öyle yaptım bende… Sen gitme demezken gözlerin ağlıyordu ardımdan…
Kızıl saçlı kadınındım senin, sense benim ruhu sendeleyen adamım…
Ne zaman uzaklaşmıştık böyle birbirimizden?
Tanrım, ne zaman tıkamıştı kulaklarımızı, aklı başında olmayan öfkeler? Hani aşk vardı, yaralara bile iyi gelen?
Ne zaman yara saranlardan yaralanır olduk?
Tanrım biz ne zaman, silahları çıkartıp sakladığımız yerlerden, birbirimize doğrulttuk?
Yağmur geçirmiyordu gözyaşları, anlamadım nasıl bu kadar ıslandığımı… Tekrar yürümeye başladığımda desen çiziyordu arabaların sıçrattığı çamurlar montumun üzerinde. Sesim çıkmadı, bağıramadım… Bir paçavra gibi atmalıydı aklımdakileri yağmur mazgallarına. Sonra orada unutup, suya karışmasına şahit olmadan, dönüp yürümeye devam etmeliydi… Rengârenk şemsiyeler örtüyordu insan yüzlerini. Islanmaktan kaçıyor, koşuşuyorlardı dört bir yana.
Neydi bu kadar korkutucu olan?
Islaklık mı?
Sanmıyorum…
Şemsiyelerin görevi, kılıf uydurmaktı bu korkuya… İnsanlar koşuşuyorlardı, ben ise inadına yavaştım yollarda…
Demek ki vardiyasını doldurmuştu aşk yorgun bedenlerimizde. Tasını tarağını toplayıp gidiyordu işte. El bile sallamıyorduk ardından. Sanki biz kaçırmamışız gibi hayretle bakakalıyorduk peşi sıra. Gitme demiyorduk ama tasfiye nedeniyle satışa çıkartıyorduk hislerimizi.
Ameliyatla mı aldırmıştık sağduyuyu?
Sence de biz bizi yok edebilmek için çok çaba sarfetmemişmiydik, zehirlemek için kelimeleri, alet etmemişiydik aşkı?
Uzak menzillere yol açasım, çekip gidesim vardı ama asfalt ağlıyordu adımlarımın ardında… Gitme diyemediğine bin pişmandı sanki. Yerle bir ettiğim bir hayattı ve ardımda bırakıp gitmeye çalışıyordum sağduyusuz bir inançla.
Kim bilir ne haldeydin şimdi?
Anladım ki hislere kıymet biçilemiyordu ve kalbi kaçıranlardan fidye olarak ömür alınıyordu…
Öyle bir öykü ki şimdi bu; yol katıyor yollarına, özlem dolu anılarımı… Ve topluyorum araba lastiğinin ezdiği asfalttan yarınlarımı…

Dönüp ardıma gittiğim yollardan ince bir müzik sesi kulağımı tırmalayan…

’’Kelimelerden alacaklı bir sağır gibi
İçimi döktüm bugün, yokluğunla konuştum
Tutsak gibi, enkaz gibi, kendim gibi
İçimden çıktım bugün, içimle konuştum

Yüzünü ilk kez gören bir çocuk gibi
Gördüm kendimi gördüm
Kırıldı ayna paramparça
Paramparça ne varsa kadınım
Yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adın
Ne olur, gel, gel, gel, gel
Ben sensiz İstanbul’a düşmanım.

Kestiğim ümitlerden yelkenler yaptım ama
Yokluğunda ne gidebildim ne de kaldım
Gerçek miydi tutunmaya çalıştıklarım
Hediye süsü verilmiş ayrılıklarım

Kaybetmenin tiryakisi bir çocuk gibi
Sustum, kendime
Kırıldı ayna paramparça
Paramparça ne varsa kadınım
Yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adın
Ne olur, gel, gel, gel,gel
Ben sensiz İstanbul’a düşmanım.’’
_________________

Gripin / Emre Aydın şarkısı…


Elif SEZGİN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ne sen gitme dedin ne asfalt... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ne sen gitme dedin ne asfalt... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ne Sen Gitme Dedin Ne Asfalt... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sinan YILMAZ54
Sinan YILMAZ54, @sinan-yilmaz54
22.3.2007 09:51:11
Yoğunlaşan yoğunlaşma eğilimine girdikçe sanki dağılan cümleler var gibi geldi.bütünlük fikri oldukça önemli .genel olarak çok güzel bir yazı okudum kaleminizden .kutluyorum.
sağlıcakla kalın
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
21.3.2007 04:05:35
Çok güzeldi..Kırılan cam eşyalar önemli değil ama kalpler kırılmasa keşke...Ders alınbilecek güzel cümleler vardı yazının içinde.Hoş bir anlatımdı.Kutlarım.Selam ve Sevgimle....
Aydın
Aydın, @aydin58
20.3.2007 18:45:22
Elif Hanım,
Güzel bir yazı okudum. Öncelikle, bazı ufak imla hataları ve noktalama eksiklikleri (okurken, bazı cümlelerin bölünmemiş olması, insanın gözlerini yorabiliyor) yazıdan hafif kopardı diyebilirim. Bu yüzden, yazıyı iki kez okudum. İkinci serüvende, bazı hoş cümleler yakaladım…

“Tanrım, ne zaman tıkamıştı kulaklarımızı, aklı başında olmayan öfkeler? Hani aşk vardı, yaralara bile iyi gelen?
Ne zaman yara saranlardan yaralanır olduk? “

Ve

“Anladım ki hislere kıymet biçilemiyordu ve kalbi kaçıranlardan fidye olarak ömür alınıyordu…
Öyle bir öykü ki şimdi bu; yol katıyor yollarına, özlem dolu anılarımı… Ve topluyorum araba lastiğinin ezdiği asfalttan yarınlarımı…”

İçerik olarak cümleler birbirinden çok kopukmuş gibi görünse de, yine de pek zarar vermemiş. Size tavsiyem, paragraf bölme hususunda dikkatli olmanız. Yukarıda parantez içinde de söylediğim gibi, cümle bölmelerinde de birazcık düşünmenizi tavsiye ederim. Birkaç nokta veya virgül, bu ufak detayı halledebilir. Dersiniz ki, üslup olarak bu tarzda yazmak hoşuma gidiyor, o vakit saygım sonsuzdur. Ve yaza yaza oturacaktır.

Bu yüzden, yazılarınızın devamını beklerim, iyi günler…
Zeynep Tavukçu
Zeynep Tavukçu, @zeyneptavukcu
20.3.2007 15:45:00
Güzel bir başlangıç ve anlatımın devamını getirebilmek için, zorlama eşliğinde sonucu bağlam için çırpımalar yazıyı bitirmiş. ''asfalt ağladı'' gibi esinlenmeler yazıdaki anlatımı doğallıktan almış klişeye döndürmüş. Serzenişlerdeki kopukluk ise göze batıyor. Oysa çok güzel yakalanmışlıklar, yaşanmışlık hissiyatı vardı.
Biraz daha çaba sarf ederseniz harika yazımlarınızı okuyacağız şüphesiz. Tabuları aşma yolunda ince nükteleriniz var.

Sevgimle kalın...
hümam
hümam, @humam
20.3.2007 13:10:09
Tebrik ederim duygularınızı çok güzel ifade etmişsiniz,Allah gönül huzuru versin.Herşey gönlünüzce olsun inş.
aynur soysal kumcu
aynur soysal kumcu, @aynursoysalkumcu
20.3.2007 12:24:22
tebrıkler.....
sevgipınarı
sevgipınarı, @sevgipinari
20.3.2007 00:45:41
harika bir yazı okudum

içimi aydınlattın can,

tebriklerim çokk bilesin

saygım ve sevgimle
necat
necat, @necat
20.3.2007 00:40:37
güzel bir yazıydı okurken büyük keyif aldım...
tebrikler...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL