Yuvanın huzuru ve saadeti için eşler ne kadar dikkat sarf ederlerse,etsinler insanoğlunun
karmaşık ve çapraşık ruh yapısıyla arada bir şekerrenk olmaları mümkün ve hatta kaçınılmazdır.Ufak tefek ağız kavgalarını ileriye götürmemek şartıyla,cidiye almamak lazımdır.’Dumansız baca,çekişmedik karı koca olmaz’diyen atalarımız bu gerçeği dile getirmişlerdir.Hatta denebilirki,bu nevi kavgacıklar,eşlerin birbirini daha iyi anlamaları,ölçüp tartmaları ve ayaklarını denk almaları için lluzumludur.
Karşı tarafın su yüzüne çıkmayan huyları,daha doğrusu ufak tefek huysuzlukları,müşterek hayata değişik bir çeşni veren bu kaba görüntüler esnasında ’bende varım’dercesine kendini gösteriverir.
Birbirini ve yuvasını seven insanlar,sular durulduktan sonra bu torbada kalmış huyları dikkate almak suretiyle yuvalarının geleceğini sağlama bağlamış olurlar.
Yeterki,iyi niyet ve mutlu yuva anlayışı esas olsun.