1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
36
Okunma
Söz
Söz, kalpten çıkıp kulakta yankılanan bir gölgedir.
Söz, iyileştirebilir de, yaralayabilir de.
Gerçek söz, sessizlikten doğandır.
Önsöz
Bu kitap, cevap vermek için değil; durmak, hissetmek ve hatırlamak için yazıldı.
Her aforizma, insanın kendine sormaktan kaçtığı bir sorunun sessiz yankısıdır.
Aşk, zaman, yalnızlık, umut, acı ve farkındalık…
Bunlar yeni kavramlar değil; fakat her insanın içinde her defasında yeniden doğan gerçeklerdir.
Bu sayfalarda yer alan sözler, öğretmek için değil; eşlik etmek için var.
İnsan bazen uzun cümlelerle değil, tek bir satırla kendine yaklaşır.
Bu kitap, o tek satırların izini sürer.
Okurdan beklentisi yoktur.
Sadece bir yerde durur ve bekler.
İhtiyacı olanın onu bulması için.
Fatih Dişbudak
Aforizmalar
1) Aşk
Aşk, kalbin kendi yankısını başkasında duymasıdır.
Gerçek aşk, mesafenin dokunamadığı tek yakınlıktır.
Aşk, ruhun gövdeye sığmayı reddedişidir.
2) Sevgi
Sevgi, kalbin evrende açtığı en geniş penceredir.
Sevmek, kendini unutarak başkasında var olmaktır.
Gerçek sevgi, sessizlikte bile konuşur.
3) İnsanlık
İnsanlık, yabancının gözyaşını kendi gözünde büyütebilmektir.
İnsan, başkasının acısını duyabildiği ölçüde insandır.
İnsanlık, kalbin sınırlarını kaldırma cesaretidir.
4) Bilgelik
Bilgelik, cevabı bilenin değil; soruya saygı duyanın yoludur.
Bilgelik, susmayı bilmekte saklıdır.
Gerçek bilgelik, kendi cehaletini sevebilmektir.
5) Öğrenmek
Öğrenmek, zihnin değil, ruhun kanatlanmasıdır.
Her öğreniş, insanın cehaletini biraz daha güzelleştirir.
Öğrenmek, dünün taşlarından yarının köprüsünü kurmaktır.
6) Alışmak
Alışmak, acının görünmez yüzünü insanın içine yerleştirir.
Her alışkanlık, kalbin özgürlüğünden biraz çalar.
Alışmak, unutmanın değil, sessizce kabullenmenin adıdır.
7) Yalnızlık
Yalnızlık, ruhun kendi gölgesine sarılmasıdır.
Gerçek yalnızlık, konuşacak kimsenin olmayışı değil; söyleyecek sözün olmayışıdır.
Yalnızlık, insanın kendini en çok duyduğu andır.
8) Zaman
Zaman, insanın fark etmeden yazdığı en uzun hikâyedir.
Zaman, kaybolmaz; sadece insanı kendine kaybettirir.
Her insan, zamanın kaleminde yazılmış bir satırdır.
9) Dostluk
Dostluk, aynı acıya farklı kalplerle ağlamaktır.
Gerçek dost, yüzünü değil; kalbini açandır.
Dostluk, zamanla değil; güvenle ölçülür.
10) Umut
Umut, karanlığa borçlu olduğumuz tek ışıktır.
Umut, görünmez ama en ağır taşımızdır.
Umut, kalbin inatla yeniden başlamasıdır.
11) Sessizlik
Sessizlik, kelimelerin gölgede dinlenmesidir.
Sessizlik, hakikatin en sadık yoldaşıdır.
Bazen sessizlik, binlerce kelimenin bağırışından daha gürdür.
12) Ölüm
Ölüm, ruhun kendi evine dönüşüdür.
Ölüm, yaşamın insana söylediği son fısıltıdır.
Ölüm, zamanın yazdığı son satırdır.
13) Gece
Gece, insanın kendi içine baktığı en derin aynadır.
Gece, karanlığın değil; gizlenmiş ışığın adıdır.
Gece, sessizliğin en gürültülü hâlidir.
14) Rüya
Rüya, ruhun uykuda yazdığı şiirdir.
Rüya, görünenin değil, hissedilenin dilidir.
Rüyalar, gerçeğin kendini sakladığı kılık değiştirmelerdir.
15) Hayal
Hayal, aklın sınırlarını aşan gizli özgürlüktür.
Hayal, gerçeğe açılan en dürüst kapıdır.
Hayalsiz insan, nefessiz kalmış bir ruh gibidir.
16) Özgürlük
Özgürlük, insanın kendine zincir takmama cesaretidir.
Özgürlük, gökyüzünü değil, içini açabilmektir.
Gerçek özgürlük, seçimlerin yükünü taşımaktır.
17) Mutluluk
Mutluluk, çoğu zaman küçük bir bakışta saklıdır.
Mutluluk, elde etmek değil; fark etmektir.
Gerçek mutluluk, paylaşılmadıkça eksik kalır.
18) Sabır
Sabır, zamanla yapılan en sessiz anlaşmadır.
Sabır, acının içinde gizlenmiş gizli güçtür.
Sabır, insanın içindeki fırtınayı gökyüzüne göstermemesidir.
19) Cesaret
Cesaret, korkunun üstünü örten sessiz bir ateştir.
Cesaret, kalbin ürpermesine rağmen adım atmaktır.
Gerçek cesaret, zayıflığını kabullenebilmektir.
20) Özlem
Özlem, kalbin zamanla kavuşamadığına yazdığı mektuptur.
Özlem, yokluğun en dokunaklı yüzüdür.
Özlem, insanı geçmişe zincirleyen görünmez bağdır.
21) İnanç
İnanç, görünmeyene uzatılmış en cesur eldir.
İnanç, kalbin akıldan daha çok bildiği andır.
Gerçek inanç, soru sormaktan korkmayan inançtır.
22) Çocukluk
Çocukluk, zamanın bile kıyamadığı tek mevsimdir.
Çocukluk, insanın en temiz aynasıdır.
Çocukluk, büyüdükçe kaybolmaması gereken tek hazinedir.
23) Yaşam
Yaşam, ruhun dünyaya attığı en kısa imzadır.
Yaşam, her nefeste yeniden doğmaktır.
Yaşam, anlamı ararken anlamın içinde kaybolmaktır.
24) Kader
Kader, insanın adını bilmediği bir yol haritasıdır.
Kader, seçimlerle çizilen görünmez bir ağdır.
Gerçek kader, insanın kendi elleriyle dokuduğudur.
25) Evren
Evren, insanın hayaline sığabilen en geniş boşluktur.
Evren, sessizliğin en büyük yankısıdır.
Evren, insanı içine alıp yine de tamamlanmamış kalandır.
26) Tutku
Tutku, ruhun kendine karşı duyduğu yangındır.
Tutku, aklın sustuğu yerde kalbin haykırışıdır.
Tutku, insanı yakar ama küllerinden doğurur.
27) Gurur
Gurur, kalbin kendine kurduğu en sessiz duvardır.
Gurur, bazen insanı büyütür; bazen de küçültür.
Gurur, kalbin aynada kendini fazlalıkla görmesidir.
28) Hüzün
Hüzün, ruhun gözyaşlarıdır.
Hüzün, kalbin sessizce konuşma biçimidir.
Hüzün, içimizde büyüyen görünmez bir denizdir.
29) İnce Ruh
İnce ruh, gürültünün ortasında sessizliği fark edendir.
İnce ruh, en küçük ayrıntıda en büyük güzelliği görebilendir.
İnce ruh, kalabalıkta bile yalnız kalabilendir.
30) Karanlık
Karanlık, ışığın sabrıdır.
Karanlık, hakikatin gizlenmiş yüzüdür.
Karanlık olmadan ışığın anlamı eksiktir.
31) Güzellik
Güzellik, gözle değil; ruhla görülendir.
Güzellik, zamanın bile kıyamadığı dokunuştur.
Gerçek güzellik, kusurların içinde parlayandır.
32) Hafıza
Hafıza, insanın kendi gölgesinde taşıdığı müziktir.
Hafıza, geçmişin bugünde solmayan çiçeğidir.
Hafıza, zamanın kalpte bıraktığı sessiz izdir.
33) Yol
Yol, insanın kendine yazdığı en uzun mektuptur.
Yol, ayakların değil, ruhun izini taşır.
Yol, insanı gittiği yere değil; kendine götürür.
34) Değişim
Değişim, ruhun kendine attığı en sessiz imzadır.
Değişim, acının başka bir renge dönüşmesidir.
Değişim, insanı kaybettirmez; yeniden buldurur.
35) Güç
Güç, bazen kaldırmakta değil; bırakabilmektedir.
Güç, sessiz kalmayı öğrenebilmektir.
Gerçek güç, kırılmadan eğilebilmektir.
36) Düşünce
Düşünce, aklın kanat çırpışı; ruhun yankısıdır.
Düşünce, varlığın görünmez yüzüdür.
Her düşünce, insanın kendi evrenidir.
37) İlham
İlham, aklın kapısına aniden konan kuştur.
İlham, ruhun fısıltısıdır.
İlham, düşüncenin görünmez kıvılcımıdır.
38) Kalp
Kalp, bedenin taşıdığı en sessiz sırdır.
Kalp, aklın söyleyemediğini fısıldar.
Kalp, insanın gerçek dilidir.
39) Nefes
Nefes, yaşamın en kısa hediyesidir.
Nefes, varlığın sessiz kutlamasıdır.
Her nefes, yeniden başlama fırsatıdır.
40) Doğa
Doğa, hakikatin insanlara yazdığı ilk kitaptır.
Doğa, sabrın ve dengenin en dürüst öğretmenidir.
Doğa, sessizliğin en gürültülü şarkısıdır.
41) Gözyaşı
Gözyaşı, kalbin diliyle yazdığı en kısa cümledir.
Gözyaşı, ruhun fazla yükünü boşaltma yoludur.
Gözyaşı, acının en dürüst tanığıdır.
42) Şükür
Şükür, kalbin en sessiz duasıdır.
Şükür, elde olana değil; var olana bakabilmektir.
Gerçek şükür, küçük şeyleri büyük görebilmektir.
43) Arayış
Arayış, insanın kendine doğru yürüyüşüdür.
Arayış, varlığın hiç bitmeyen merakıdır.
Arayış, cevabı değil; yolculuğu güzelleştirir.
44) Öfke
Öfke, kalpte patlayan en sessiz yanardağdır.
Öfke, insanı yakar ama bazen de arıtır.
Öfke, kontrol edilmezse sevgiyi kül eder.
45) Barış
Barış, sessizliğin en güçlü silahıdır.
Barış, kalbin dünyaya yazdığı en kısa duadır.
Gerçek barış, insanın kendisiyle yaptığı anlaşmadır.
46) Sanat
Sanat, insanın ruhla yaptığı gizli konuşmadır.
Sanat, acının güzelliğe dönüşmesidir.
Sanat, zamana meydan okuyan tek kelimedir.
47) Müzik
Müzik, ruhun kelimelere ihtiyaç duymadan konuşmasıdır.
Müzik, kalbin görünmeyen nefesidir.
Müzik, acıyı bile şarkıya dönüştürür.
48) Söz
Söz, kalpten çıkıp kulakta yankılanan bir gölgedir.
Söz, iyileştirebilir de, yaralayabilir de.
Gerçek söz, sessizlikten doğandır.
49) Dinlenmek
Dinlenmek, bedenin değil; ruhun ihtiyacıdır.
Dinlenmek, sessizliğin insana verdiği armağandır.
Gerçek dinlenme, hiçbir şey yapmadan var olabilmektir.
50) Farkındalık
Farkındalık, gözlerin değil; kalbin uyanışıdır.
Farkındalık, hayatın gizli ayrıntısına dokunmaktır.
Farkındalık, yaşamı yaşam yapan en sade mucizedir.