Kalabalıklara karışmadan önce bilmezdim; insanlarda da tıpkı bozuk bir bağlamanın akortu gibi bozuk olduğunu. Tanıdıkça fark ettim. Sahte yüzler, sahte yaklaşımlar… Bir hastalık gibi yayılmış bu hâl. Tereddüt etmeden kalp kırmak, hiç çekinmeden rencide etmek, düşene gülmeyi marifet sanmak artık sıradan.

Vicdandan, merhametten yoksun insanlar gördüm, tanıdım. Kalpleriniz’in kirliliği dilinize, yüzünüze vurmuş. Gizlenemiyor. Maskeleriniz çatlak, rolleriniz sırıtıyor. Gaflete düşmekten arının artık; çünkü bu bir anlık hata değil, bilinçli bir çürümedir.

Ne oluyor neyin kafasını yaşıyorsunuz siz? Bir duvarın rutubet alması gibi kalpleriniz kirlenmiş. Vatanımın insanları böyle olmamalıydı. Bir mazlumu kaldırmak varken çelme takmayı, düşeni ezmeyi, üstüne gülmeyi sanat hâline getirmiş bir anlayış bu. Ne yazık ki…

Sanıyorsunuz ki kimse farkında değil. Yanılıyorsunuz. Herkes her şeyin farkında.kimse kimsenin, gözünün içine baka baka aptal sanmasın. Aptal olan sizsiniz. Hatalarınız yüzünüze vurulmuyor diye kendinizi akıllımı sanıyorsunuz; oysa sadece iyi bir oyuncu olduğunuzu bir kez daha ispatlıyorsunuz.

Sadece insan olun. Ünvanla, kalabalıkla, maske ve rolle değil; vicdanla, merhametle insan olun. İnsan gibi görünüp insanlıktan nasibini almamış oyuncularsınız siz. Vicdan sizde figüran, merhamet kadro dışı, maske başrolde.
Yazık’ki sadece insan kılığına girmiş,merhameti unutmuş varliklar

Ben, susmanın da bir suç olduğunu bildiğim yerden konuşuyorum.
Herkesin alıştığı haksızlıklara alışmıyorum.
Görmezden gelmenin konforuna sığınmıyor, acıyı başkasının omzuna bırakmıyorum.

Vicdan, kalabalıkların değil; insanın içindeki sessiz mahkemenin sesidir.
Güçlüden yana değil, doğru olandan yanayım.
Geç kalınmış adaletin adalet olmadığını biliyorum.

Kimsenin yarasını merak etmeyen bir dünyada,
sormayı seçiyorum.
Unutmanın makbul sayıldığı yerde,
hatırlamayı bir direniş ilan ediyorum.

Benim manifestom basit:
İnsanı inciten hiçbir düzen kutsal değildir.
Ve vicdan, ertelenebilecek bir lüks değil,
yaşamanın en çıplak sorumluluğudur.
O çirkin ""Yüreğinize bakın …
Karakteriniz Oscar’lık oyuncu..
Başka bir şey değil
İnsanlık rol değildir; rol yapanların ödülü olsa olsa çürümüş bir alkış
Rabia Öztürk. (Tenzih ederim)
23.12.2025