0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
38
Okunma

O zaman daha açık, daha sert ve saklanmadan söyleyelim:
Bugün ortada bir erkeklik krizi var.
Ama bu kriz “erkekler çok baskı altında” diye değil; erkekler sorumluluktan kaçmayı öğrendiği için var.
Birçok erkek, hayatında ne istediğini bilmiyor ama bir kadının hayatında yer kaplamaya çok hevesli.
Plan yok. İstikrar yok. Gelecek fikri yok.
Ama “beni sevsin”, “yanımda olsun”, “yalnız kalmayayım” beklentisi tam.
Bu cesaret değil; duygusal asalaklık.
Erkek dediğin, önce kendine yetmeyi öğrenir.
Kendi hayatını toparlamadan, bir kadının hayatına girmek haddine değildir.
Ama bugün ne yapılıyor?
Kadınlar “tamamlanacak bir boşluk”, “idare edilecek bir süreç”, “zaman geçirme aracı” gibi görülüyor.
En büyük suç da şu:
Bağlanmıyorsun ama onu bağlı tutuyorsun.
Net değilsin ama umut veriyorsun.
Gidemiyorsun ama adam gibi durmuyorsun da.
Bu bir karakter bozulmasıdır.
“Şu an hazır değilim” demek yerine susarak umut veren,
“Gelecek düşünmüyorum” demek yerine oyalayan,
“Ben bu ilişkiyi ve seni taşıyamam” demek yerine kadını yıpratan erkek;
zararsız değildir. Fena halde zararlıdır, asalaktır.
Bir de mağdur rolü oynayanlar var.
“Ekonomi kötü”, “hayat zor”, “erkeklerden çok şey bekleniyor”…
Evet, hayat zor. Her zaman zordu. Erkek olmak hiçbir çağda kolay olmadı.
Ama bu zorluk, bizden önceki nesillere bir kadının duygularını kirletme, zamanını çalma hakkı vermedi, bize de vermez.
Paran yoksa net ol.
Cesaretin yoksa kenara çekil.
Olgun değilsen yaklaşma.
Gelecek düşünmüyorsan umut verme
Ama yapmadığınız şey şu:
Kadına karşı dürüst olmak.
Sonra ne oluyor?
Kadınlar sertleşiyor, erkeklere güvenmiyor, duvar örüyor.
Erkekler de çıkıp “artık kadınlar değişti” diye ağlıyor.
Hayır. Kadınlar değişmedi. Siz bozuldunuz.
Gerçek erkeklik; tüm kadınları etkilemek değil, hiçbir kadını yarım bırakmamaktır.
Her kadınla olmak değil, altına imza atabileceğin ilişkide durmaktır.
Sevilmek değil, sevilmeyi hak etmek meselesidir bu.
Ve en acı tarafı şudur:
Bugün “erkek yalnızlığı” diye ağlayanların büyük kısmı,
zamanında dürüst olmayı, sorumluluk almayı, net durmayı reddedenlerin ta kendisidir.
Bu yüzden eleştiri ağırdır.
Çünkü mesele aşk değil; karakter meselesidir.
Siz onlara "prenses erkekler" diyorsunuz.
Bense "karaktersiz erkekler" diyorum
Ve bu toplumun en büyük sorunu karaktersiz erkeklerin çoğalması sorunudur.
Yazan
Korhan KÜLÇE
20/12/2025